VE ÇINAR DEVRİLDİ (Gülce-Tokmak)
Sonbaharda bekliyorken sevgi yağmuru
Dolu yağdı, esip geçti karla fırtına.
Deli gönül boşboşuna atar son turu
Erteleyip umutları gelmez yarına...
Yarına ey! Yarına hey! Gelmez yarına
Atın beni boz toprağın şom efkârına
...................Düşeceğim nasıl olsa dost'un nâr'ına...
*
Dipsiz kuyularda puslu ay ışığı
Cangıl cungul kervan, yol dağa dolanmış.
Sanmayın bu yeni gelin ayrılığı
Bir yetim ıslığı dudağa ulanmış.
Gelmesin kabrime yakından yakınım
Üç beş şiir işte kalacak çıkınım
.....................Bire bin vermedi tarlada ekinim...
*
El gülüp oynarken yoğruldum dertle
Bir günden bir güne gülmedi yüzüm.
Sardım acıları sırta kementle
Davacı olurken gecem gündüzüm...
Alın sizin olsun neyim var ise
Giden insan ruhu, gitmez ki kese.
....................Üstünde ot biten ses vermez sese...
*
Ne kavim kardeş, ne evlâd ıyâl
Yalandır hepsi, tek bana yalan.
Som altın düşler, zehirden hayâl
Gel gel! Demişti: Biraz oyalan...
Oyun bitti bak, zulüm yağıyor
Yağıyor da can, sanki boğuyor.
................Zikreden lâle boyun eğiyor...
*
Yamuk tahta parmak parmak iz
Orman olur aslına dönse.
Orda burda parça parça biz
Anlamadım gitti nedense...
Susar Ceyhun, kurur da pınar
Giden atlı arzuyla yanar.
.............Ve devrilir yerlere çınar...
Mustafa CEYLAN