01/11/2017, 00:31
Mehmet Çınar
Mustafa Ceylan Benim için kimdir:
Kendisini 1972 li yıllara doğru bazı gazetelerde ve dergilerde ismini duyarak gıyabında tanıdım. O yıllar bizim içim en güzel yıllardı, sadece kitap ve dergi vardı…..Hocası Mehmet Kaplan ve Mehmet Çınarlı ile birlikte o dönemde bir çok şair ve yazarı takip ediyorduk. O yıllarda arkadaşlarımızla birlikte hikayeler ve şiirler yazıyorduk. En büyük arzumuz yazılarımızın gazete ve dergilerde yayınlanması idi….
Mustafa Ceylan’ın ismini dergilerde gazetelerde sıkca okuyordum. İmkanlarım dahilinde 2.el dergiler alıyordum. Özellikle sanat dergilerinin arka sayfalarında yıldızı parlayan şairlerin yazarların yazıları yayınlanırdı. Bizim yazılarımız kolay kolay yayınlanmazdı.
2001-2002 yıllarında Antalya’da Emlakcılık yapıyordum. Dost meclislerinde Mustafa Ceylan’ın ismi geçiyordu. Antalya’da yaşıyormuş. Bir türlü karşılaşmak nasip olmamıştı. Emekli astsubay Ali amcamız vardı ara sıra birkaç kişi toplanır sohbetler ederdik. Mustafa Ceylan' ın ismi o mecliste de sıkca geçerdi zannedersem. O sıralarda bir yapı denetim firmasında çalışıyormuş. Bir gün dükkanda oturuyordum Ali amca (Ali Haydar Ağlayan) nefes nefese geldi, yaşlı adam zor nefes alıyordu. Heyecanla "seni birisi ile tanıştıracağım" dedi. Israrlarıma rağmen tanıştıracağı adamın kim olduğunu söylemedi. "Sürpriz olacak" dedi. Ali amcanın dükkanına vardığımızda; bir adam ve (Adam gibi adam) genç bir bayan vardı. Ali amca bizi tanıştırdı. Mustafa Ceylan Şair yazar... Mehmet Çınar Şair yazar deyince, o gün çok mutlu olmuştum...
Kendisini yıllar önceden tanıdığımı söyleyince, o da mutlu oldu ve şaşırmıştı. Kucaklaştık biribirimize telefonlarımız verdik. Ansan ve bazı derneklerden bahsettik. Yeni bir dernek kuracağımdan bahsettim, yardımcı olacağını söyledi, ayrıldık. Onunla tanışmak beni çok mutlu etmişti. Ama o dönemde çok sıkıntılı bir süreçten geçıyordum.. Bir müddet sonra Nar Sanat Dergisinin etkinliğinde Aysel Al’ın imza günüde karşılaştık…. O arada Anşoyad Derneğini kurma çalışmalarım başlamıştı, geleceğini söyledi. Sık sık görüşelim dememize rağmen, görüşemiyorduk. Anşoyad faaliyelerine başladığı halde bir türlü Mustafa Ceylan gelmiyordu. O mutlaka gelmeliydi...
Sonunda aramıza katılmış, ANŞOYAD’a üye olmuştu. Yönetim kuruluna girmişti, çok sevinmiştik. Yarışmalar, toplantılar, söyleşiler, buluşmalar; deneğimiz Mustafa Ceylan’ın sayesinde bir numara olmuştu…O hızlı büyümenin olumsuz yönleri de olmuştu ama, her şey çok güzeldi. Her Perşembe toplantı yapıyorduk. Birlikte ayda bir iki kere ‘"Gaz lambası Mum Işığında Şiir Geceleri" yapıyorduk. Anşoyad derneğimizin bu günlere gelmesinde Mustafa Ceylan' ın çok büyük emeği vardır. Kendi ağzından Mehmet Kaplan' ın, Necip Fazıl' ın, Ahmet Tufan Şentürk' ün öğrencisi olduğunu kolay kolay duyamazsınız, o kadar da mütevazıdır.
Bu gün, benim kurucusu olduğum VAKIFTALYA (Antalya Kültür ve sana Gönüllüleri vakfı) mızın Onursal Genel Başkanıdır.
Her ayın 15 inde ve her ayın sonunda, birlikte şiir ve müzik etkinlik yapmaktayız. Ayrıca, imza ve söyleşi günlerini de birlikte yapmaktayız...
Mustafa Ceylanı ’ yazmak, anlatmakla tanıtmak zor, sayfalara sığmaz... O’nu tanımak için her zaman yanında olmak gerekir... O bir iyilik meleğidir, herkesin işine koşturur. Her şeyden önce, benim için "bir ağabeydir yol gösterici büyüğümdür’’ O peygamber efendimizin ayak bastığı yerleri, Mekke' yi, Medine' yi, Arafat' ı, Uhud' u çıplak ayakla dolaşmak isteyen, sağlam bir inanca sahip büyüğümüzdür. Ne olursa olsun, o benim için hep ağabey olarak kalacak... Bu gün de yarında dualarım, hep onunla olacak inşallah !...
Mehmet Çınar
Vakıftalya(Antalya Kültür ve Sanat Gönüllüleri Vakfı) Genel Başkanı
Mustafa Ceylan Benim için kimdir:
Kendisini 1972 li yıllara doğru bazı gazetelerde ve dergilerde ismini duyarak gıyabında tanıdım. O yıllar bizim içim en güzel yıllardı, sadece kitap ve dergi vardı…..Hocası Mehmet Kaplan ve Mehmet Çınarlı ile birlikte o dönemde bir çok şair ve yazarı takip ediyorduk. O yıllarda arkadaşlarımızla birlikte hikayeler ve şiirler yazıyorduk. En büyük arzumuz yazılarımızın gazete ve dergilerde yayınlanması idi….
Mustafa Ceylan’ın ismini dergilerde gazetelerde sıkca okuyordum. İmkanlarım dahilinde 2.el dergiler alıyordum. Özellikle sanat dergilerinin arka sayfalarında yıldızı parlayan şairlerin yazarların yazıları yayınlanırdı. Bizim yazılarımız kolay kolay yayınlanmazdı.
2001-2002 yıllarında Antalya’da Emlakcılık yapıyordum. Dost meclislerinde Mustafa Ceylan’ın ismi geçiyordu. Antalya’da yaşıyormuş. Bir türlü karşılaşmak nasip olmamıştı. Emekli astsubay Ali amcamız vardı ara sıra birkaç kişi toplanır sohbetler ederdik. Mustafa Ceylan' ın ismi o mecliste de sıkca geçerdi zannedersem. O sıralarda bir yapı denetim firmasında çalışıyormuş. Bir gün dükkanda oturuyordum Ali amca (Ali Haydar Ağlayan) nefes nefese geldi, yaşlı adam zor nefes alıyordu. Heyecanla "seni birisi ile tanıştıracağım" dedi. Israrlarıma rağmen tanıştıracağı adamın kim olduğunu söylemedi. "Sürpriz olacak" dedi. Ali amcanın dükkanına vardığımızda; bir adam ve (Adam gibi adam) genç bir bayan vardı. Ali amca bizi tanıştırdı. Mustafa Ceylan Şair yazar... Mehmet Çınar Şair yazar deyince, o gün çok mutlu olmuştum...
Kendisini yıllar önceden tanıdığımı söyleyince, o da mutlu oldu ve şaşırmıştı. Kucaklaştık biribirimize telefonlarımız verdik. Ansan ve bazı derneklerden bahsettik. Yeni bir dernek kuracağımdan bahsettim, yardımcı olacağını söyledi, ayrıldık. Onunla tanışmak beni çok mutlu etmişti. Ama o dönemde çok sıkıntılı bir süreçten geçıyordum.. Bir müddet sonra Nar Sanat Dergisinin etkinliğinde Aysel Al’ın imza günüde karşılaştık…. O arada Anşoyad Derneğini kurma çalışmalarım başlamıştı, geleceğini söyledi. Sık sık görüşelim dememize rağmen, görüşemiyorduk. Anşoyad faaliyelerine başladığı halde bir türlü Mustafa Ceylan gelmiyordu. O mutlaka gelmeliydi...
Sonunda aramıza katılmış, ANŞOYAD’a üye olmuştu. Yönetim kuruluna girmişti, çok sevinmiştik. Yarışmalar, toplantılar, söyleşiler, buluşmalar; deneğimiz Mustafa Ceylan’ın sayesinde bir numara olmuştu…O hızlı büyümenin olumsuz yönleri de olmuştu ama, her şey çok güzeldi. Her Perşembe toplantı yapıyorduk. Birlikte ayda bir iki kere ‘"Gaz lambası Mum Işığında Şiir Geceleri" yapıyorduk. Anşoyad derneğimizin bu günlere gelmesinde Mustafa Ceylan' ın çok büyük emeği vardır. Kendi ağzından Mehmet Kaplan' ın, Necip Fazıl' ın, Ahmet Tufan Şentürk' ün öğrencisi olduğunu kolay kolay duyamazsınız, o kadar da mütevazıdır.
Bu gün, benim kurucusu olduğum VAKIFTALYA (Antalya Kültür ve sana Gönüllüleri vakfı) mızın Onursal Genel Başkanıdır.
Her ayın 15 inde ve her ayın sonunda, birlikte şiir ve müzik etkinlik yapmaktayız. Ayrıca, imza ve söyleşi günlerini de birlikte yapmaktayız...
Mustafa Ceylanı ’ yazmak, anlatmakla tanıtmak zor, sayfalara sığmaz... O’nu tanımak için her zaman yanında olmak gerekir... O bir iyilik meleğidir, herkesin işine koşturur. Her şeyden önce, benim için "bir ağabeydir yol gösterici büyüğümdür’’ O peygamber efendimizin ayak bastığı yerleri, Mekke' yi, Medine' yi, Arafat' ı, Uhud' u çıplak ayakla dolaşmak isteyen, sağlam bir inanca sahip büyüğümüzdür. Ne olursa olsun, o benim için hep ağabey olarak kalacak... Bu gün de yarında dualarım, hep onunla olacak inşallah !...
Mehmet Çınar
Vakıftalya(Antalya Kültür ve Sanat Gönüllüleri Vakfı) Genel Başkanı