25/11/2014, 18:28
KARANLIĞI DELEN IŞIK :
HACI BAYRAM
Mustafa CEYLAN
**(*) Prof Dr: Çubukçu, Ağah; H. Baram’ın İslâm Festesindeki Yeri
H. Balyram Sempozyumu, a. g. e. Sayfa: 67-68
HACI BAYRAM
Mustafa CEYLAN
Hacı Bayram-ı Veli’nin yaşadığı yıllarda Anadolu, fikri, içtimaî ve siyasal anlamda büyük bir karışıklık içerisindeydi.
Moğol istilâsı içinde kıvranıp duruyordu. İsyânlar milleti canından bezdiriyor, Selçuklu’nun bıraktığı beylikler arasındaki kavganın sonu gelmiyordu. Bir yandan Bizanslılar, öte yandan rum ve Ermenilerle yapılan kavgaların sonu gelmiyordu.
Kısaca Anadolu karanlıklar içinde, insanları da umutsuzluk ve korku içindeydi. Hacı Bayram, o karanlığı delen ışık olmuştur. Anadolu insanına umut, aşk ve heyecan kazandırmıştır.
“Dışarıdan sokulan bazı maksatlı ve teşkilâtlı fikir adamları Anadolu inanının bu ümitsizlik ve bezginliğini kurnazca değerlendirdiler. İran’dan kaynaklanan Batınîlik, ve Suriye’den sokulan “Babailik” tarikatları yoğun faaliyetlere giriştiler. Anadolu’nun bir çok yerine tette-zaviye ve merkezler açtılar. İstikbâlden ümitsiz, siyasî gelişmelerden muzdarip insanlar, karşılarında güleryüzlü, müşfik insanları görünce onların etrafına hızla toplandılar.” (*)
Hacı Bayram bu karışık ortamda müderrisliğiyle insanların aklına, mutasavvıflığıyla gönüllerine hitap etmiştir.
“Çok çeşitli tarikatların, fikri ekollerin telkinleri karşısında tereddüde, çelişkilere düşen halkı makûl noktalarda tutmayı başardı. Duru-dupduru bir inanç, yapıcı bir eğitim, manevî disiplin ve iç muhakemesi ile çevresine geniş esnaf ve köylü gruplarını topladı. Ahilik adıyla gelişen tarihî iş ve esnaf teşkilâtı Hacı Bayram Veli’nin getirdiği bu disipline bağlı olarak büyüdü, gelişti.
Osmanlı hakimiyeti altında Anadolu yeniden derlenip, toparlanırken, Hacı Bayram, genç devletin mânevî ve içtimaî disiplinini sallamada müsmir ve müessir sonuçlar aldı. Anadolu ve Anadolu insanını Batınîlik, Babaîlik, gibi tarikatlarla, mevzii mezhep çatışmaları hatta siyasî kargaşaların tasalarından kurtardı. Bu bakımdan O’na Anadolu’nun manevi hamisi, denir”. (**)
(*) (**) Mert, Hamdi: Hacı Bayram Veli’nin İnanç Sistemi
I. H. Bayram Sempozyumu, a. G. E
Sayfa : 116
“Hacı Bayram Veli’nin yaşadığı çağda ve daha önce Anadolu’da çok olaylar olmuştur. 1240 yılında İshak Baba müritleriyle birlikte isyan etmiştir. İç Anadolu’daki bu isyânlarla uğraşan Selçuklu Devleti yorgun düşmüş ve 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenilmiştir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Baycu Novan’a yenilince Selçuklular üstünlüğünü kaybetmiş ve vergi ödemeyi üstlenmiştir. 1300 yıllarında kurulan Osmanlı Devleti hem Bizanslılarla uğraşmış ve hem de Anadolu’da birliği sağlamaya çalışmıştır.
Daha sonra 1402’de Yıldırım Beyazıt, Timur’a yenilince Osmanlı tahtı için kardeşler arasında iktidar mücadelesi başlamıştır.
Ayrıca İran’ın siyasi emelleri dolayısıyla Anadolu’da şîî propagandalar da artmıştır. Bu arada, Anadolu’da, Hurufîlik faaliyetleri de eksik değildir. Faykullah al Esterabadî tarafından kurulan Harufilik evren için üç temel ilkeyi, yani nübüvveti, imanmeti, ve uluhiyyeti kabul etmiştir. Varlığın görüşünü sesle başlatan fazlullah, uluhiyetin kendisiyle göründüğünü ileri sürmüştür. Bu fikirlerinden dolayı 1394’te öldürülen Fazlıllah’ın öğrencisi Nesimî bir Türk şairdir. Harflerden anlam çıkarmayı ilke edinen Hurufîlıği yayan değerli Türk şairi Nesimî de bunu 1418’de hayatıyla ödemiştir. Ancak fikirleri bir çok tasavvuf şairini etkilemiştir.
Hacı Bayram Veli’nin çağında önemli bir fikir hareketi de Simavna kadısıoğlu Şeyh Bedrettin tarafından başlatılmıştır. 1358’de Simavna’da doğan Bedrettin, Osmanlılardan Musa Çelebiye Kazaskerlik yapmış, Çelebi Mehmet’le mücadelede etkili olmuş ve bazı isyanlara katkıda bulunmuştur.1420 yılında yakalanıp verilen fetva sonucu astırılmıştır.
Onun “Varidât” adlı eseri Anadolu ve Rumeli ahalisinin bir bölümünü etkilemiştir. Bedrettin’e göre, varlık birdir. Onun bu görüşü, vahdet-i vücut kurumunu andırmaktadır. Ancak Bedrettin’in kuramına vahdet-i mevcut demek daha uygun olur. Buna göre, varlıkta Tanrı’dan başka bir şey yoktur. Tanrı’nın zâtı görülmez, ama bir takım biçimler görünür ve bilinir. Her varlıkta Tanrılık söz konusudur.
Bedrettin mal ortalığı görüşüyle de tanımıştır. Hıristiyanların bazılarını da etkilemeyi başararak, dünya ile ahretin göreceli olduğunu iddia etti. Görülen biçimlerin geçici olduğunu, cesetlerin dirilmeyeceğini, dünya ve ahretin öncesiz ve sonrasız olduğunu ileri sürdü. “İnsan, Tanrı’nın Halifesidir” dedi. Bedrettin’in asılması üzerine yandaşları, başka akımlara katılmışlar ne kendilerini gizleyerek yaşamışlardır.
Hacı Bayram Veli’nin yetiştiği çağda, Mevlâna^, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi yapıcı ve insanları birleştirici düşünürlerin etkinlikleri çok önemlidir.
Ayrıca Ahilik örgütü, Moğollarından kaçıp Anadolu’ya gelen Türklerin yerleştirilmesinde, ticaret hayatında, Türklerin ön safa geçmesinde, şehirciliğin benimsenmesinde, Türk törelerinin canlı tutulmasında çok etkili olmuştur.
Bu çağda, Kadiriyye, Hahvetiyye ve rifaiyye tarikatları da Anadolu’da faaliyet halindeydi.
***(*) Prof Dr: Çubukçu, Ağah; H. Baram’ın İslâm Festesindeki Yeri
H. Balyram Sempozyumu, a. g. e. Sayfa: 67-68