25/11/2014, 18:29
EMİR SULTAN VE HACI BAYRAM
Mustafa CEYLAN
Mustafa CEYLAN
Emir Saltan ile Hacı Bayram’ın kader çizgileri Bursa, Edirne gibi illerde bir araya gelmiştir. Birbirine muhabbetle bağlı olan iki yüce’de, çağdaş bilimle mücehhez, mânevî bilgilerle dopdolular.
Hacı Bayram’la Emir Sultan, önce Bursa’da birbirleriyle tanıştılar, görüştüler, sohbetler yaptılar. Birbirlerini sık, sık ziyaret ederek karşılıklı fikir alışverişinde bulundulardı. Temsilciliklerinin veya talebelerinin çalışarak hayatlarını idame ettirmelerini istiyorlardı.
Birisi Padişah’ın damadı idi. Ötekisi ise, Padişah tarafından “kapıcıbaşılık, göreviyle görevlendirilmiş” vezirlik teklifi almıştı.
Kaynaklardan, Hacı Bayram’ın yaşamı boyunca en az iki kere Edirne’ye gittiğini öğrendik.
Sultan II. Murad’ın Edirne/Uzunköprü’de yaptıracağı köprünün 1426 yılında temel atma törenine her ikisi de iştirak ettiler. Köprünün temel atılması sırasında bu iki ulumun yaptığı dualar dilden dile anlatıla gelmiştir.
Emir Sultan 1429 senesinde vefat etti. Cenaze namazına kadim dostu, sırda,ı hâldaşı Hacı Bayram kıldırdı. Zira, emir Sultan’ın sağlığında cenaze namazıyla ilgili vasiyeti vardı. Vasiyet yerine getirilmiş, cenaze Hacı Bayram tarafından yıkanıp, namazı kılınmıştı.
Ulu Caminin açılış töreninde Emir Sulta, padişah’a
- “Camii çok güzel olmuş. Ancak bir noksanı var” , deyince.
Padişah:
-“Hayırla hocam! Neyi eksiktir. Noksan olan neyse, söyleyiniz, hemen tamamlayalım”, sözleri üzerine, Emir Sultan:
- “Bu güzel caminin yanında noksan olan meyhânedir. Şöyle yanına bir de meyhâne yapılsaydı? Ne dersiniz?” Demesi üzerine padişah, şaşırmış.cevap bile verememiştir. Emir Sultan, hünkârın bu şaşkınlığı üzerine,
-“Bre Hünkârım! Siz, her gün Allah’ın evi olan kalbinizin hemen yanındaki midenize içki’yi doldurup duruyorsunuz. O Allah’ın evinin yanında meyhâne görevi yapmıyor mu? Ona şaşırmıyorsunuz da, bizim bu sözümüze mi şaşırıyorsunuz?” demiştir.