ein Bild ein Bild
Sitemize Hoşgeldiniz, Ziyaretçi! Giriş Yap Kayıt Ol


Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
MÜRİD
#1
F. MÜRİD

 
Kelime, çeşitli kalıplarda olmak üzere Kur’ân-ı Kerim’de, 148 yerde, geçmekte olup (100) irâde etmek, istemek, dilemek, eyletmek (cansız varlıklar için) bir olayın vukûuna hazırlamak, yaklaşmak gibi mânâları ihtiva eder. (101)
Tasavvuf ıstilâhında bu kelime, sâlik kelimesiyle aynı mânâda kullanılır. Sâlik kelimesi giren lügat anlamına karşılık 8102) terim olarak bir tarikata girip ilimle değil, hâl ile tasavvufi makamlarda yürüyen kişi manasına gelmektedir. (103) Mürid kelimesi d e, buna yakın bir mânâda olmak üzere, nazar, istibsâr ve iradesini sırf Allah’a yönelten, bağlandığı şeyh vasıtasıyla edeblenen kişidir (104) Eğer kendisinin bir öğretmeni yoksa, kurtuluşa eremez. Ebû Yezid Tayfûr el-Bistâmi (ö.261/874) bu konuda üstadı olman önünde şeytân vardır (105) diyerek, müridin öğretmene olan ihtiyâcını belirtir.
Hacı Baram Veli’nin mürid terimini nasıl anladığını, yine kendi hayatındaki bazı olaylarla açıklamaya çalışalım:
a) Mürid, şeyhine son  derece saygılı olmalı ve yanında boş söz konuşmamalıdır. Buna en canlı örnek,damadı ve müridi Eşrefoğlu Rumi’nin başından geçen bir olaydır. Eşrefoğlu Hacı Bayram Veli’nin Ankara’daki dergahında onbir yıl imamlık yapar (106) Kızı Hayrünnisâ ile evlenip ona damat olur (107), Bir gün Eşrefoğlu Rumi izin istemeden şeyhi Hacı Bayram Veli’ye dünyevi bir konu arzettiğini, anca  şu karşılığı aldığını görüyoruz. Çok söyleme küstahlık olur.sen edebsiz olursun.seyhler huzurunda müridlere çok söylemek ayıp olur. ve Eşrefoğlu Rumi devamla şöyle der: Ondan sora, şeyh huzurunda bir şey söylemedim, meğer vakıa (rüya) söyleyeydim. Onu dahi edeple ve korkuyla derdim. (108)
Hacı Bayram Veli’nin yaptığı bu uyarı, müridin şeyhe aşırı hürmet göstermesi gerektiğine işaret eder. Müridin kendisin tasavvufi öğretiye nakleden ve bu eğitim veren şeyhe hürmet göstermesi, yanında lüzûmsuz konuşmaması ana arkasını dönmemesi, onun hakkında olumsuz şeyler konuşmaması yanında tükürmemesi, zahiri bakımdan kendini haklı görse bile şeyhini haklı bulması, onun yanında iç ve dış temizliğe dikkat etmesi, yanına girince elini öpmesi,yürürken onunla yanı hizada yürümemesi, şeyhi yaya iken binite binmemesi vs. gibi hususlar, tasavvufi hayatta müridin uyması gereken kurallardan sayılır (109)
Hacı Bayram Veli’nin tasavvufi öğretileri doğrultusunda yetişen ve ona damat olan Eşrefoğlu Rumi, ondan aldığı telkinle şunları söyler: Şeyhler çok hürmet etmeli, hatta oğluna kızına, halayığına, atına kuşuna, hayvancıklarına, her şeyine . (110) bunun aksini yapan,, merdûd olur (111) yani, şeyhe gerekli hizmeti göstermek, müridin bağlandığı şeyhten ayrılıp ayrılmamasını belirleyecek bir kriter hüviyetinde görülmektedir.
b) Mürid, şeyhe tam anlamıyla teslim olmalıdır. Müridinm3anevi olgunlaşma yolunda şeyhinden aldığı talimâtları harfiyen uygulaması, onu kısa zamanda hedefine ulaştırır. Daha önce belirttiğimiz gibi, Hacı Bayram Veli, müridi Akşemseddin’in kısa zamanda yetişmesini teslimiyetle açılar (112) Yine, Akbıyık Meczub’un ilk tasavvufi tecrübeleri yaşadığı sıralarda, Hacı Bayram Veli’nin bir tâlimatına (kalbinden dünya sevgisini atma) uymayışı veya uymakta zorlanması, onun tarikattan çıkmasına yetmiştir.
Bu örneklerin yanında, Hacı Bayram Veli’nin, bizzât şeyhi Ebû Hâmidüddin Aksarayi’e yaptığı müridlik,onun bu konudaki anlayışını, daha net bir şekilde ortaya koyar. Hacı Bayram Veli 1400 ile 1413 yıllar arasında şeyhinin yanından hiç ayrılmamış, onunla uzun yolculuklar yapmış ona sadâkatle hizmet etmiş kısacası şeyhine her hâlükârda tam olarak teslim olmuş ve bu şekilde tasavvufi olgunluğu elde etmiştir. (114)
Akşemseddin,müridin, mürşidine karşı çıkması durumda, şeyhin velâyetinin onu reddedeceğini açıkça ifâde ederek (115) Hacı Bayram Veli’nin hayatında gördüğümüz konu ile ilgili tavrına açıklık getirir.
------------------------------
(94) Eraydın, Tasavvuf ve Tarikatlar,s.62.
(95) el-Gazâli, Ebû Hâmid, İhyâu Ulûmi’d-Din, c.II, Beyrut 1983, ss.226-240
(96) Aynı eser, ss.236-240
(97) Eşrefoğlu, müzekk7n-Nüfus, ss.429-462
(98) el Gazali, İhyâ, c.II,s.226,Tirmizi ve İbn Mâce’den naklen İbn Ömer tarikiyle rivâyet edilmiştir.
İkinci Bölüm’de anlattığımız gibi, Hacı Bayram Velinin müridlerinin teslimiyetini ölçmek için, onları, koyun gibi kesme imtihanından geçirmesi gerçekten mânâdâr’dır. (116)
Tasavvuf kaynaklarında sıkça gündeme gelen teslimiyet konusu, şu şekilde formüle edilir: Mürid,mürşid-i kâmilin elinde, gassâl(ölü yıkayıcı) elindeki meyyit gibi olmalıdır (117) Müridlerini hayatları pahasına bir imtihandan geçiren Hacı Bayram Veli’nin de aynı görüşü paylaştığını söylemek mümkündür. Biz bu konuyu eğitim psikolojisi açısından tartışmaya açık görüyoruz.
 
 
Cevapla
  


Foruma Git:


Konuyu Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi

Android Haberler | Ansansanat | Borsa Yorumla | Gülce Edebiyat | Türkçe Dersi