10/02/2015, 22:58
Yusuf Bozan'ın ALDIRMA GÜLÜM Şiiri Üstüne
Mustafa CEYLAN
********************
“ ALDIRMA GÜLÜM / (GÜLCE BULUŞMA) ”
Aldırma gülüm!
Mutluluk,
Siyah beyaz film şerididir,
Us matinelerinde seyrettiğimiz.
Gördüm gözlerinde yağmur sağanağını,
İçindendi ağlamaların,
Belli belirsiz.
Dinle!
Sana sesleniyor gece kuşları
……..…Derler!
……………………… Sakla umudunu kanadımıza,
……………………… Herkese tadını sunmuyor hayat.
……………………… Bakma can dediğin hayırsızlara;
……………………… Gözyaşına değmez, değmez bu feryat.
Gündür:
Doğurur elbet sana güneşi.
Ufukta çizgisin,
Gökte bulut,
Toprakta fay.
Sen olanları yaşamadın say.
Dal kelebeğin rüyasına.
Yıldızlar yorganındır,
Sen dördünde ay.
Aldırma gülüm!
Ruhunun dehlizinde saklama hüzün,
Kırılsa da düşlerin solmasın yüzün,
Cansın canın içinde yaşamdır özün,
Hazan içimizde bir hayırsız evlat;
Üzülmeye değmiyor, bu hazin feryat.
Kırılır elbet feleğin çarkı.
İşte o gün,
O an senindir.
O mevsimde söylenecek
En güzel şarkı.
Her nota tınısında,
Sözler senindir.
İşte bu yüzden yaşamadın say.
Her kelebek rüyasında,
Sen dördünde ay.
26.03.2013 sınırkent
Tekil Dünyalı /Yusuf Bozan
*
MUSTAFA CEYLAN'ın
BU ŞİİR HAKKINDA GÖRÜŞLERİ ŞÖYLEDİR :
Şiir, HECE ve SERBEST'in harmanlanması ile dokunmuş. O sebeple de GÜLCE-BULUŞMA türü bir şiir. Hece ve serbestin bir şiir bünyesinde buluşmasıdır.
Şu halde;
Hece mısralar:
……………………… Sakla umudunu / kanadımıza,(6+5)
[b]……………………… Herkese tadını / sunmuyor hayat.(6+5)[/b]
……………………… Bakma can dediğin / hayırsızlara;(6+5)
……………………… Gözyaşına değmez,/ değmez bu feryat.(+5)
*
Ruhunun dehlizinde/ saklama hüzün,(7+5)
[b]Kırılsa da düşlerin/ solmasın yüzün,(7+5)[/b]
Cansın canın içinde/ yaşamdır özün,(7+5)
Hazan içimizde bir / hayırsız evlat;(7+5)
Üzülmeye değmiyor/ bu hazin feryat.(7+5)
*
Görüldüğü gibi, şair, bir şiir bünyesinde Hecenin en çok kullanılan (6+5) ve (7+7) kalıplarını SERBEST MISRALAR arasında değerlendirmiştir.
*
Ayrıca, bu HECE yapılanmasında;
------------a
------------b
------------a
------------b
ile
-----------------------c
----------------------c
----------------------c
----------------------b
----------------------b
yapı mimarisini tercih etmiştir.
Bu mimaride HÜZÜN,HAZAN,KIRILMIŞLIK karşısında sevdiğine SEN ONLARA BAKMA, HAYATA BAĞLAN, ÖZÜNE-KENDİNE DAYAN öğütlemesi de bulunmakta.
*
GELELİM SERBEST MISRALARINA :
1)BENCE, SERBEST ŞİİR ANALİZlerinde, şiir dili aktivasyonunu NORMAL bir CÜMLE YAPILANMASINA yatırıp bakmak gerekir ki, DÜZGÜN BİR SÖYLEM var mı, yoksa mısralar kopukluğu yaşayıp darmadağın mı olmakta; BAKALIM:
Mutluluk, siyah beyaz film şerididir, us matinelerinde seyrettiğimiz.
ve
Gördüm gözlerinde yağmur sağanağını içindendi ağlamaların, belli belirsiz.
Evet, doğrulama tamam. Söylem doğru. Kopukluk yok.
İÇERİK İSE; mutluluğun tarifi ile başlamakta. Us(akıl)'ın gelgitlerinde, seyrangâhında siyah beyaz filim seyrinden başka bir şey değil. HAYAT, SİYAH VE BEYAZ renklerden ibarettir. (SEN SİYAHA KAPILMIŞSIN Kİ)gözlerinde YAŞ gördüm, içten içe ağlıyordun ve bunu da belli etmemeye çalışıyordun.
Sevda böyledir işte. Toprağın derinliklerinden akıp giden sevda, ancak göz pınarlarından taşdığında farkedilir. Oysa, siyah gecelerin YALNIZLIK ve HASRET BUĞULMASINA nemlenmesi vardır içte, yürekte...
*
İLAVETEN;
[b]Aşağıdaki serbest mısralarda görüleceği gibi, HEP SÖYLEDİK, SERBEST ŞİİR DE HECENİN KAFİYE gibi enstrümanlarını mısralar arasında kullanmak gerekir. Serbest evet, ama, KURALSIZ, KAFADAN ATMA, RASTGELESİYE yığmak,KESİP ATMAK olmamalı dedik. Kafiyelere bakın (FAY-SAY-AY//SANA-RÜYASINA)...İşte OLAY BU... Güzel olan da bu.
Okuyalım hele :
"Gündür:
Doğurur elbet sana güneşi.[/b]
Ufukta çizgisin,
Gökte bulut,
Toprakta fay.
Sen olanları yaşamadın say.
Dal kelebeğin rüyasına.
Yıldızlar yorganındır,
Sen dördünde ay.
Bir de (U) harfinin YAĞMUR-SU-AĞLAMA-UĞULTU-SESSİZ AĞLAMANIN MÜZİKLATİSİNİ yansıttığını ustamız NECİP FAZIL KISAKÜREK'in gene YAĞMUR u konu eden şiirinden hatırlıyoruz. Burada şairimiz (DoğUrUr-UfUkta-bUlUt//rÜya-dördÜnde-gÜneşi); yani (U ve Ü) ses kombinasyonunu KULAK KAFİYESİ-AHEN-RİTM usnuru olarak sunmuştur. U olayın akışı, içten çağıldaması; Ü ise dışa akış, ağlama, dudaktan dökülüştür.
*
FİNALDE;
Kırılır elbet feleğin çarkı.
[b]İşte o gün, [/b]
O an senindir.
O mevsimde söylenecek
En güzel şarkı.
Her nota tınısında,
Sözler senindir. (Feleğİn-senİn-eN-söyleNe-tıNı) ses oyunları dikkatimizden kaçmamıştır.
İşte bu yüzden yaşamadın say.
Her kelebek rüyasında,
Sen dördünde ay. (aynı şekilde SAY/AY)
*
Özetle,
HECE VE SERBEST'i bir şiir bünyesinde BULUŞTURACAKSIN, ama, bu buluşma, AHENKLİ olacak; serbestte
n heceye geçişlerde KOPMA olamayacak ve her kuplede ritmi yakalayacaksın. ŞİİR HALISINI asırlara yenilmeyen SELÇUKLU HALISI benzeri dokuyacaksın. Böyle demekteyiz. Şairimiz de bizim bu düşüncelerimizi adeta onaylamış ve bu güzel çalışmayı sunmuş...
Teşekkürler, tebrikler, selamlar, saygılar...
Mustafa CEYLAN
********************
“ ALDIRMA GÜLÜM / (GÜLCE BULUŞMA) ”
Aldırma gülüm!
Mutluluk,
Siyah beyaz film şerididir,
Us matinelerinde seyrettiğimiz.
Gördüm gözlerinde yağmur sağanağını,
İçindendi ağlamaların,
Belli belirsiz.
Dinle!
Sana sesleniyor gece kuşları
……..…Derler!
……………………… Sakla umudunu kanadımıza,
……………………… Herkese tadını sunmuyor hayat.
……………………… Bakma can dediğin hayırsızlara;
……………………… Gözyaşına değmez, değmez bu feryat.
Gündür:
Doğurur elbet sana güneşi.
Ufukta çizgisin,
Gökte bulut,
Toprakta fay.
Sen olanları yaşamadın say.
Dal kelebeğin rüyasına.
Yıldızlar yorganındır,
Sen dördünde ay.
Aldırma gülüm!
Ruhunun dehlizinde saklama hüzün,
Kırılsa da düşlerin solmasın yüzün,
Cansın canın içinde yaşamdır özün,
Hazan içimizde bir hayırsız evlat;
Üzülmeye değmiyor, bu hazin feryat.
Kırılır elbet feleğin çarkı.
İşte o gün,
O an senindir.
O mevsimde söylenecek
En güzel şarkı.
Her nota tınısında,
Sözler senindir.
İşte bu yüzden yaşamadın say.
Her kelebek rüyasında,
Sen dördünde ay.
26.03.2013 sınırkent
Tekil Dünyalı /Yusuf Bozan
*
MUSTAFA CEYLAN'ın
BU ŞİİR HAKKINDA GÖRÜŞLERİ ŞÖYLEDİR :
Şiir, HECE ve SERBEST'in harmanlanması ile dokunmuş. O sebeple de GÜLCE-BULUŞMA türü bir şiir. Hece ve serbestin bir şiir bünyesinde buluşmasıdır.
Şu halde;
Hece mısralar:
……………………… Sakla umudunu / kanadımıza,(6+5)
[b]……………………… Herkese tadını / sunmuyor hayat.(6+5)[/b]
……………………… Bakma can dediğin / hayırsızlara;(6+5)
……………………… Gözyaşına değmez,/ değmez bu feryat.(+5)
*
Ruhunun dehlizinde/ saklama hüzün,(7+5)
[b]Kırılsa da düşlerin/ solmasın yüzün,(7+5)[/b]
Cansın canın içinde/ yaşamdır özün,(7+5)
Hazan içimizde bir / hayırsız evlat;(7+5)
Üzülmeye değmiyor/ bu hazin feryat.(7+5)
*
Görüldüğü gibi, şair, bir şiir bünyesinde Hecenin en çok kullanılan (6+5) ve (7+7) kalıplarını SERBEST MISRALAR arasında değerlendirmiştir.
*
Ayrıca, bu HECE yapılanmasında;
------------a
------------b
------------a
------------b
ile
-----------------------c
----------------------c
----------------------c
----------------------b
----------------------b
yapı mimarisini tercih etmiştir.
Bu mimaride HÜZÜN,HAZAN,KIRILMIŞLIK karşısında sevdiğine SEN ONLARA BAKMA, HAYATA BAĞLAN, ÖZÜNE-KENDİNE DAYAN öğütlemesi de bulunmakta.
*
GELELİM SERBEST MISRALARINA :
1)BENCE, SERBEST ŞİİR ANALİZlerinde, şiir dili aktivasyonunu NORMAL bir CÜMLE YAPILANMASINA yatırıp bakmak gerekir ki, DÜZGÜN BİR SÖYLEM var mı, yoksa mısralar kopukluğu yaşayıp darmadağın mı olmakta; BAKALIM:
Mutluluk, siyah beyaz film şerididir, us matinelerinde seyrettiğimiz.
ve
Gördüm gözlerinde yağmur sağanağını içindendi ağlamaların, belli belirsiz.
Evet, doğrulama tamam. Söylem doğru. Kopukluk yok.
İÇERİK İSE; mutluluğun tarifi ile başlamakta. Us(akıl)'ın gelgitlerinde, seyrangâhında siyah beyaz filim seyrinden başka bir şey değil. HAYAT, SİYAH VE BEYAZ renklerden ibarettir. (SEN SİYAHA KAPILMIŞSIN Kİ)gözlerinde YAŞ gördüm, içten içe ağlıyordun ve bunu da belli etmemeye çalışıyordun.
Sevda böyledir işte. Toprağın derinliklerinden akıp giden sevda, ancak göz pınarlarından taşdığında farkedilir. Oysa, siyah gecelerin YALNIZLIK ve HASRET BUĞULMASINA nemlenmesi vardır içte, yürekte...
*
İLAVETEN;
[b]Aşağıdaki serbest mısralarda görüleceği gibi, HEP SÖYLEDİK, SERBEST ŞİİR DE HECENİN KAFİYE gibi enstrümanlarını mısralar arasında kullanmak gerekir. Serbest evet, ama, KURALSIZ, KAFADAN ATMA, RASTGELESİYE yığmak,KESİP ATMAK olmamalı dedik. Kafiyelere bakın (FAY-SAY-AY//SANA-RÜYASINA)...İşte OLAY BU... Güzel olan da bu.
Okuyalım hele :
"Gündür:
Doğurur elbet sana güneşi.[/b]
Ufukta çizgisin,
Gökte bulut,
Toprakta fay.
Sen olanları yaşamadın say.
Dal kelebeğin rüyasına.
Yıldızlar yorganındır,
Sen dördünde ay.
Bir de (U) harfinin YAĞMUR-SU-AĞLAMA-UĞULTU-SESSİZ AĞLAMANIN MÜZİKLATİSİNİ yansıttığını ustamız NECİP FAZIL KISAKÜREK'in gene YAĞMUR u konu eden şiirinden hatırlıyoruz. Burada şairimiz (DoğUrUr-UfUkta-bUlUt//rÜya-dördÜnde-gÜneşi); yani (U ve Ü) ses kombinasyonunu KULAK KAFİYESİ-AHEN-RİTM usnuru olarak sunmuştur. U olayın akışı, içten çağıldaması; Ü ise dışa akış, ağlama, dudaktan dökülüştür.
*
FİNALDE;
Kırılır elbet feleğin çarkı.
[b]İşte o gün, [/b]
O an senindir.
O mevsimde söylenecek
En güzel şarkı.
Her nota tınısında,
Sözler senindir. (Feleğİn-senİn-eN-söyleNe-tıNı) ses oyunları dikkatimizden kaçmamıştır.
İşte bu yüzden yaşamadın say.
Her kelebek rüyasında,
Sen dördünde ay. (aynı şekilde SAY/AY)
*
Özetle,
HECE VE SERBEST'i bir şiir bünyesinde BULUŞTURACAKSIN, ama, bu buluşma, AHENKLİ olacak; serbestte
n heceye geçişlerde KOPMA olamayacak ve her kuplede ritmi yakalayacaksın. ŞİİR HALISINI asırlara yenilmeyen SELÇUKLU HALISI benzeri dokuyacaksın. Böyle demekteyiz. Şairimiz de bizim bu düşüncelerimizi adeta onaylamış ve bu güzel çalışmayı sunmuş...
Teşekkürler, tebrikler, selamlar, saygılar...