[mceylan]

HAMİLE


Mustafa CEYLAN
*****************

"Gebe" demek. 
Evet, ülke olarak içinde yaşadığımız günlerin çok önemli hadiselere gebe olduğunu görmemek için kör olmak gerekir. 
Fakat,
İstanbul önüne Fatih'in ordusunun geldiği sırada Konstantinopolis' te "melekler dişi mi, erkek mi?" tartışması yapılırcasına, şu bir kısım medyanın yaptığı "9 yaşındaki çocuklara türban takdırılması" tartışmasının yapılmasını ibretle izliyoruz.

Hamileden "hamiline yazılmış" bir oyun sergileniyor beyaz camda.
Oysa, "güney sınırımızda" meydana gelen "yangın", içeriye, memleketimizin bağrına yansımış durumda. Türkmen soydaşlarımız sahipsizliğin en kötü an'ını yaşamaktalar.
Ve bize dayatılan hamiline yazılmış gündem ile insanımız "ham edilmek", uyutulmak istenmektedir.

Ham ile... Hamile...
Ham ayvayı ham edemezsin diyeceğim ama gırtlak kırk boğum. Neylersin, ağzıma su doluyor. 

Şimdi, ham bir savaş tamtamının "olgunlaşması" için, ABD patentli, emperyalizm süngülü, petrol ve kan kokulu bir taktik sahneye konulmuş durumda.
Bu sahneleniş sırasında PKK veya PYD' nin ve uzantılarının düştükleri gülünç durumu da ibretle seyretmekteyiz. Efendiye karşı efelenip duranların, "çapulcu İŞİD'ciler karşısında toz oluvermeleri"ni görüyoruz.

Yaa işte böyle yavrum...
"Ham meyveyi koparırlar dalından..."
Nasılmış, yurdundan ayrılmak, nasılmış göçe zorlanmak?
Sen, 30.000 şehidin eli kanlı katili, ülkemin güney doğusunda emperyalizmin, silah ve uyuşturucu baronlarının uşağı olarak yaptığın terör ile kaç köyümüzü, köylümüzü "göç"e zorlamıştın? Hatırladın değil mi?

Ha mile...
Ha kilometreye, ha mile...
Farkeder mi, uzaksa hedef, ya da bugünden daha yakınsa, yanı başındaysa, metre bile tutamıyorsan sıcak hadiselere, mil olmuş, kilometre olmuş, farkeder mi?

Bütün bu hengâme sırasında elekrik ve doğal gaza %9 bir zam.
Ohh ballı kazık!...
Fırsat bu fırsat ha?

Böyledir "emperyalizmin sihirbazlık numaraları" işte... 
Kara bulutlar arasında her fırsatı değerlendiren bir anlayış...

Bu arada,
Yok efendim "paralel yapı" falan...
Al gitsin, topla gelsin...
Kurban bayramı geliyormuş, efendinin umurunda mı? 
Kurbanlıklar seçilmiş ya, gereği bu çalkantıda yapılır gider, öyle değil mi?

Bütün bunlara "siyaset" diyecek olursanız, sözüm yok size.

Ülkemin genelini ilgilendiren hususların "gündelik parti siyaseti" nin üstünde olduğu kanaatindeyim ben.

*

Tezkere... Tez-kere...
İki kere idi, şimdi tek-kere olarak meclis gündemine gelecek.
Bakalım geçecek mi, geçmeyecek mi?

*

Kısır döngü içinde çalkalamak için, gündemin "hamile" olması gerekiyormuş. 
Karıştır babam karıştır.
Çenesi düşenlerin, aklı evvellerin "lâf salataları" işittiklerimiz...

*
Bu kadar dert ve bu kadar ağır gündemi yaşarken, "aşka dair", "gül-bülbüle dair" şiir yazabilene aşk olsun... Zor yazılır valla...
Yazılırsa da, AKİF'in BÜLBÜL şiirine benzer sanıyorum.
Yerinden, yurdundan edilen bülbülün feryadının şiiri...

*
Doğursun gün, seyretsin ay da, takvimin kıskacında ne olduğunu görelim.
Bir çocuk, saat kulesindeki saatin camını taşla kırarsa suçlusu ben değilim.
Kara bulutlara dikkat...
Yenilen doymazmış. "Köpek"lerin bugünlerde KANDİL mahreçli terör faaliyeti sergilemelerinden endişe ederim. Aman ha? Dikkatli olalım...
Bu ülke bizim.
İkinci bir Türkiye yok...

Yarın bir bir başka konuda buluşmak umudu ile esen kalınız...

30/01.10.2014
Mustafa CEYLAN