ein Bild ein Bild
Sitemize Hoşgeldiniz, Ziyaretçi! Giriş Yap Kayıt Ol


Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
YAŞLILAR GÜNÜ
#1
YAŞLILAR GÜNÜ

Mustafa CEYLAN
***************
Bakanlık açıklaması şöyle:
"2002 yılında 63 huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerimizde 4 bin 952 yaşlıya hizmet verilirken, bugün bakanlığımıza bağlı toplam 12 bin 446 kapasiteli 121 huzurevinde 11 bin 511 yaşlımız hizmet alıyor. 

Türkiye genelinde belediyelerimizin ve özel sektörün hizmet verdiği huzurevleri hesaba katıldığında 26 bin 21 kapasiteli 329 huzurevinde toplam 21 bin 204 yaşlımıza hizmet sunulmaktadır. 

Huzurevlerimize ekonomik yoksunluğu olan yaşlılar hizmetlerimizden ücretsiz yararlanabilmektedir. Çeşitli nedenlerle aileleri ile birlikte olamayan bakıma muhtaç tüm yaşlılarımız sıra gözetilmeksizin derhal uygun huzurevine alınmaktadır. Huzurevlerindeki yaşlıların günlük sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılmakta, memnuniyetleri de sürekli bir şekilde takip edilmektedir."

*

Yaşlılar günü ha?
Bakanlığın açıklaması bu.
Bir de ülkemizde güya insan ömrü uzamış, (hiç inanasım gelmiyor).

Peki yaşlı diye kime denir? Kaç yaşından sonra insan yaşlı sayılır diyecek olursanız; 

"Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üzeri bireyleri “yaşlı” olarak tanımlamaktadır. Yaşlılık, normal bir süreç olup, bireylerin fizyolojik ve ruhsal güçlerini geri dönüşümsüz olarak yavaş yavaş kaybetme durumu olarak tanımlanabilmekte"

"Türkiye’de sağlık hizmetlerinde artış, doğum oranında azalma, kentleşme ve aile yapısındaki değişmeler yaşlı nüfus oranında artışa neden olmaktaymış... 

Ülkemizde 65 yaş üstü nüfus 2000 yılında % 5.6 iken Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2013 yılı verilerine göre ise 65 yaş üstü nüfus %7.7’dir. 2020 yılında ise bu oranın yaklaşık % 10,2’ye çıkacağı öngörülmekte" imiş...

"2000 yılında tüm dünyada 61 milyon kişi 80 yaş ve üzerinde, 8 milyon kişi 90 yaş ve üzeri, 180.000 kişi ise 100 yaşını aşmış durumdaymış... Yaşam standartlarının yükselmesi ve tıptaki gelişmelerle birlikte bu rakamların 2050 yılında şöyle değişeceği tahmin ediliyormuş.:
1 milyar kişi 60 yaş ve üzeri , yani her 5 kişiden birinin yaşlı olacağı, dünya nüfusunun yarısı 36 yaş ve üzeri kişilerden oluşacağı, 314 milyon kişinin 80 yaş ve üzerinde, 61 milyon kişinin 90 yaş ve üzeri ve 3.2 milyon kişinin ise 100 yaşını aşmış olması bekleniyormuş"


*
Yaş'lı insanlar geliyor aklıma. Suriye sınırında, 70 yaşındaki babasını omzuna alarak iki gün yolculuktan sonra Türkiye'ye getiren delikanlının haberlere yansıyan görüntüsü gözümün önünden gitmiyor.

Gözünde yaş olanların, yaşına bakınız hele. Nüfus koçanındaki yaş'a değil, gözden akan yaştır bizi en çok derinden yaralayan. Öyle değil mi?

Şair bir de "yaş 35 yolun yarısı eder" der. O zaman yol 70' miş demekki... Bu şiir hesabına göre demek ki, 50'den sonrası "yaşlılık" olmalı, öyle değil mi?
*
Babam 50 yaşında iken aramızdan ayrıldı, Hakk'a yürüdü. Demek k rahmetli babam henüz çok genç yaşta göçmüş dünyadan. Onu şöyle gönlümce sevmeyi, onun yaşlılığını onunla birlikte doya doya yaşamayı ne kadar çok isterdim, ne kadar çok...

*
Edebiyatımızda, anne ve baba'ya yazılan şiirler, çoğu kere, elimi ayağıma dolaştırmıştır hep. Ölümü, anne ve babamın vefatını bir türlü kabullenemediğimden olsa gerek, annemin ve babamın vefatına dair şiir yazamadım bir türlü. Ölüm gerçeği karşısında suskun oluyorum, lâl kesiliyorum, ancak, ihtiyarlamayı, yaşlanmayı da arzu ediyorum. Olsun, akça saç-sakallı dede olsun istiyor yüreğim. Her insan, ama istisnasız her insan keşke en olgun yaş dönemini yaşasaydı. Keşke genç ölümler olmasaydı. Kader denilen hakikat, yüreğimden geçen bu duygulara göre kaleme alınmış olsaydı...

Ne yazık ki öyle olmadı, olmuyor işte... üzülsem neye yarar ki?

*
Huzur evleri olayının derinlikerinde can evimin balkonlarına düşen nice hazin öyküler gördüm,işittim. Yaşlı anne-babasını ev'den atan evlatların, sokağa tekmeleyip terkettikleri atalarına dönüp bakmadıkları öykülerdi üzen beni... Geçenlerde nur yüzlü bir "amca-dede"ye rastladım. Sağlığında tüm malını, mülkünü çocukları arasında pay etmiş. Ama, evlâtları mal bölüşümünü alınca, tekmeleyip atmışlar sokağa, acımasızca. Bir hafta boyunca parklarda yatmış zavallı adam. Ve sonunda huzur evine torpil bularak girebilmişti...
Vay be kahpe dünya dedim.
Vayyy beee!!!!
Lânet olsun dedim durdum o gün ve o günden sonra hep.
Halâ da şaşkınım...
Veee
Ülkemizde, her 191 yaşlıdan, sadece biri yaşlı bakım kurumunda kalabilmekte... Dolayısıyla hem yaşlı bakım merkezlerine hem de yaşlı bakım personeline yüksek oranda, ihtiyaç duyulmakta...

Ülkeyi borç batağına sokanlar, özelleştirmelerle yandaşlara kamunun imkânlarını "pasta dilimleri şeklinde dağıtanlar"ın elbette "yaşlılar meselesi" diye bir meselesi olamaz. 

Bilal oğlanların "eğitime" el attığı bu yalan dünya, "yaşlılarını unutmuş" ve maalesef dipten doruğa kadar "haram" dolu. Acımasız, gözü kör, taş kalpli...
[Resim: 334ry9f.png]
*
Acaba, o evlâtlar yaşlanmayacaklar mı?
Onların da evlâtları, babalarına lâyık gördüğü muamelenin yüz mislini onlara yapsalar ne olurdu?
Offff ki offff !!!

*
Yaşlıların sağlığı ve bakımı Dünyanın en önemli meselelerinden birisi. Basına yansıyan bir haber de şöyle :

"Denizli İl Sağlık Müdürü Dr. Mahmut Tekin, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Yaşlı vatandaşların her zaman saygıyı hak eden insanlar olduğunu ifade eden Tekin, sağlık konusunda da bazı tavsiyelerde bulundu. Tekin, 'Yaşlı vatandaşlarımız kas ve kemiklerini takviye etmeli. Düzenli egzersiz ve hareketli bir yaşam tarzı benimsenmelidir.Yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alınmalıdır' dedi.

Damarların yaşlanmasına izin verilmemesi için kolesterol, kan şekeri, trigliserit, ürik asit ve homosistein seviyelerinin izlenmesi gerektiğini kaydeden Dr. Tekin, şunları söyledi:

'Kan basıncını kontrol altında tutun, daha çok egzersiz ve daha az stresi alışkanlık haline getirin. Dengeli beslenin. Az yiyin, çok su için. Kaliteli besin değeri yüksek besinler tüketin. Hayvansal yağları daha az, bitkisel yağları daha çok kullanın. Alkol, kafein, beyaz un ve tuzu az tüketmek gerektiğini unutmayın. Sigara ve sigara dumanından sakının. Sigara içmeyin. Çevrenizde sigara içilmesine engel olun. Sigara içilmeyen yerleri tercih edin. Belleğinizi güçlü tutun. Belleği zayıflatan her şeyden uzak durun. Yeni şeyler öğrenmeye açık olun. Öğrenici hobiler edinin. Gereksiz yere ilaç kullanmayın. İlaçları sadece gerekli olduğunda kullanın.Yüksek dozda ve uzun süreli ilaç kullanımının yaşlılığı artırdığını unutmayın."

*
1990 yılında Birleşmiş Milletler 1 Ekim tarihini Dünya Yaşlılar Günü olarak ilan etmiş... Ülkemizde 18 - 24 Mart Yaşlılar Haftası ve 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü olarak değerlendirilmeye çalışılmakta... 

Özellikle ilköğretim okullarında belirtilen bugünlere yönelik ciddi eğitsel dersler yapılmalıdır diyorum...
[Resim: jqni51.jpg]
*

Demişlerdir ki:

İnsan yaşlandıkça doğum günü pastası fener alayına benzer. - Katherine Hepburn

Size ne kadar genç göründüğünüzü söyleyenler, böylelikle yaşlanmış olduğunuzu da ima ederler. - Gary Grant

Yaşlılıkta dinç kalmanın en iyi yolu, zihnen genç kalabilmektir. Bu da kitabı ve fikri çalışmayı devam ettirmekle olanaklıdır. - Epiktetos

Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım. - Montaigne


Kırk yaş, gençliğin yaşlılığı, elli yaş, yaşlılığın gençliğidir. - Victor Hugo

Gençlik ilkbahar gibidir, yaşlılık ise kışa benzer, öyle bir kış ki, arkasından bahar gelmez. - Firdevsi

Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar. - Mevlana

Yaşlılık, gençliği ve yeniliği çekemediğimiz, yeniliklerin zevkine varamadığımız, kadın için artık ilginç olamadığımız ve fedakârlığı göze alamadığımız zaman başlar. ? Refik Halid Karay

Yaşlı, bir gün; “Mücadele etmek neye yarar?” diye düşünür, başka bir gün “Evden çıkmak neye yarar?” der, sonra “Odadan çıkmak neye yarar?” ve sonunda “Yaşamak neye yarar?” diyerek yaşama veda eder. Andre Mauroisvan


*
Yaşlılarımızın bizden beklediği bir "merhaba" yı, "nasılsın" sözünü esirgemeyelim lütfen...
 
Cevapla
  


Foruma Git:


Konuyu Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi

Android Haberler | Ansansanat | Borsa Yorumla | Gülce Edebiyat | Türkçe Dersi