11/02/2015, 03:20
ATA SÖZLERİ -DEYİMLER ve GÜLCE (1)
Mustafa CEYLAN
13/11/2011
**************
Bugün edebiyatdefteri.com sitesinde hiç ummadığım bir yerden ters ve buz gibi soğuk rüzgâr estiren bir delikanlıyla karşılaştım. Delikanlı, maşallah büyümüş, sağa sola lâf atar, hattâ ders verir duruma gelmiş, sakalları çıkmış fotoğrafıyla da gülümsüyordu. Zaman çabuk geçiyor... Büyüyor bebeler de farkına varamıyoruz. Fakat büyümek, bazılarında yaş'la olsa da maalesef akılla olmuyor işte. Konusuyla hiç bir ilgisi olmadığı halde, delikanlının saygısız ve atik kalemi saldırıya geçmiş, konuyu evirip çevirip GÜLCE' ye getirmiş, konunun muhatapları ve konu üzerinden GÜLCE'mize öfke saçmıştı. Doğrusu telâşını ve bizlerden kopma isteyişindeki çabayı anlayabilmiş değilim.
Fakat;
Bu tür çabaları sergileyenleri çok gördük, çok yaşadık biz. Bu sebeple de asla yadırgamadık.
Öyle kişilere şiiri, heceyi, sesi, kafiyeyi, kelimeyi taaa en başından alıp senelerce ders vere vere yetiştirdik ki, hiç bir zaman şahsî bir hırsımız ve talebimiz olmadığı halde, yetiştirdiğimiz kişiye (üstad)veya(kardeş) diyerek saygıda kusur dahi etmediğimiz halde; vakti dolanda, ayağına ve beyninin kıvrımlarına yad-yaban yılanların kuyrukları dolananda, bir anda ya isyân bayrağını çekmeye çalışan, önemli bir konuda sabırsızca davranıp, (büyüğüm, beni yetiştiren insan bu konuda ne diyecek bekleyelim)diyeceği yerde, ENANİYET GÖMLEĞİ' ni sırta takıp, kör bıçağını bileyip kendi ipini kendi çekiveriyor ya, beni kahreden de o işte...
Düne kadar "Hocam, hocam... Sen bilirsin... Büyüğümsün, abimsin, üstadım, ustamsın " diyen bir insanın bu kere "Mustafa, sen bilmiyorsun, doğrusu öyle değil, bana ne-sana ne" deyişi ile çok karşılaştık. edebiyatın "edep" den kaynaklandığını biliyoruz, biliyoruz da "edepsizlik" yapanları da sıkça uğurlar olduk son günlerde.
*
Bebeler yaban ellerde yad-yaban biberonlarla ve yaban sütlerle beslenmeye başladıysa, kopuş ve yıkımın temelleri atılmaya başlanmış demektir.
*
Bazıları kendini bir "şey"sanırken, bazıları da sanal dünyanın "aferin-yaşasın-al gülüm-ver gülüm" alkışlarına kanıp kendini iki "şey"sanarmış.
*
Neyse;
Konumuza gelelim.
Diyordu ki delikanlı,
(GÜLCE YENİ EDEBİ AKIM... Kuralsız diyordu. Kuralsız ama sitesinde 19 değişik kural var.) böyle diyordu.
Şaşırdım.
Belli ki, GÜLCE'yi anlayamamış. Zavallı!
GÜLCE KURALSIZ GİDİŞE DUR DİYEN, ŞİİR ADINA ŞİİRİ KATLEDENLERE MEYDAN OKUYAN, İNTERNETİN VERDİĞİ İMKANLARLA ŞİİR GÖKLERİMİZİN KARA BULUTLARLA DOLDURULMASINA İSYAN EDEN HAS ŞİİRİN-KALICI ŞİİRİN SEVDALILARININ OLUŞTURDUĞU BİR EDEBÎ TOPLULUĞUN ADIDIR.
Bunu yüzbin kere söyledik, yazdık.
Kendini iki "şey"sananlar elbette, bizim bugüne kadar bu yazdıklarımıza, söylediklerimize bakma gereği duymazlar. Öyle de olmuş.
Evet, GÜLCE YENİ ÇAĞIN YENİ EDEBİYAT AKIMIDIR AMMA KÖKLERİ ŞİİR TARİHİMİZİN MAZİSİNDE GÖVDESİ BUGÜNLERDE, DAL VE ÇİÇEKLERİ GELECEK ÇAĞLARDA OLAN YENİLİKÇİ BİR ŞİİR ANLAYIŞIDIR. HECE DE ARUZ DA SERBEST DE BİZİM. BU BİZİM OLAN DEĞERLERİ ASLA KAVGA ETTİRMEDEN, MAZİYİ VE ŞİİRİN, TÜRKÇEMİZİN TEMEL VE ÖZÜNÜ BOZMADAN, ONLARA KARŞI ÇIKMADAN, YIKMADAN; BULUNDUĞU NOKTALARDAN DAHA İLERİ NOKTALARA TAŞIMA VE BÖYLECE TÜRK ŞİİRİNİ DÜNYA ŞİİRİ ARASINDA HAK ETTİĞİ NOKTAYA ULAŞTIMA GAYRETİNDE BULUNAN, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERE, AYYILIDIZLI BAYRAĞA, ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLI ŞAİRLERİN OLUŞUMUDUR GÜLCE...
Bunu da defalarca yazdık, çizdik, söyledik.
Ama duymamış bizim arkadaş, okumamış bizi daha.
Şimdi ona ÜSTAD diyorlar ya, o gayri boy aynasına bakıp bakıp böbürlense yeridir. Sahte alkışlar ve geçici görüntülerin bittiği anda, ardından esen yalan rüzgârı kesildiği anda, çabuk yükselen tüy'ün yere düşüşü gibi düşmeyecek, sırtı uzanacak şiirin taş döşeli kaldırımlarına. Anlayacak bugünlerde yaptığı hatayı, kaçırdığı fırsatı ama iş işten geçmiş olacak.
Hiç ilgisi olmadığı halde, BİZİM YENİLİKÇİLİK ANLAYIŞIMIZI kulaktan dolma ve aleyhimizde YALANLARLA DUVAR ÖRMEYE ÇALIŞAN şiir sahtekârları ve statükocularının söylemleriyle sorgulamaya çalıştı delikanlı.
Bir daha söyleyelim.
GÜLCE KURALSIZLIĞI DEĞİL, KURALI; SANATSIZLIĞI DEĞİL EDEBÎ SANATLARI SAVUNAN BİR EDEBİYAT AKIMIDIR.
GÜLCENİN YENİLİK ANLAYIŞINDA KÖKÜ MÂZİDE OLAN ÂTİ ANLAYIŞI VARDIR.
GÜLCE, YAHYA KEMAL, NECİP FAZIL, ARİF NİHAT ASYA gibi ŞAİRLERİMİZİN BIRAKTIĞI KUTLU ŞİİR BAYRAĞINI AYNI ÇİZGİDE GELECEK YÜZYILLARA TAŞIMA TELAŞINDA OLAN BİR EDEBİYAT ANLAYIŞIDIR.
*
Gülce'nin MANİFESTO'sunu okumamış olanlara, âcilen okumalarını tavsiye ediyorum. Yoksa, boşu boşuna konuşuyor statükocular, yenilik düşmanları, çoğu kendini tekrar eden manzumecilerle anlamsızlar ve deli saçmalarını, zehirleri şiir diye sunanlar.
*
O çok bilmiş(!)Delikanlımız;
Öylesine acele ediyordu ki, sırf bizden-özellikle de benden-bağını koparabilmek için, GÜLCE' nin TÜRKÇE SEVDASINI bildiği halde, kendisine BAHANE uydurarak, konuyla ilgisi olmadığı halde, YENİLİK diyerek ATA SÖZLERİMİZİ VE DEYİMLERİMİZİ BOZACAK MIYIZ, EĞECEK MİYİZ? ÖYLEYSE BEN BUNA KARŞIYIM diyordu.
Kulağından tutup kara tahtaya çekesim geldi içimden.
Be hey gafil!!!
Bre haddini-hududunu aşan hormonlanmış yad-yaban biberonu emzirilmiş zavallı!!!
Sen ATASÖZÜ ve DEYİM arasındaki farkı bile bilmezsin. SUS!!! Desem, sesimi duymayacak. Hani şu kendilerini iki değil "üç şey" sanan ağabeylerinin sitelerinde ve kendi aralarında GÜLCE ALEYHİNDE OKUYUP ARAŞTIRMADAN KONUŞA KONUŞA, DEDİKODU YAPA YAPA ŞİŞİRDİKLERİ İFTİRA BALONLARINA İNANIR OLMUŞ.
Neymiş;
Bu çağda edebî akım mı olur? Bunlar da nerden çıktı? Bunlar şiirimizi-özellikle HECE ŞİİRİMİZİ -kalıp-kafiye-hece-parmak hesabını yıkıyor, alt üst ediyorlar, o halde bunlar millîci değiller, o halde bunlar değişikliği her alanda istiyorlar, bunlar dil düşmanları, Türkçe düşmanları; bunlar Ata sözlerini ve deyimleri dahi bozar, çarpıtırlar... İşte bu yalanlarla, bu İFTİRALARLA BİZİ, GÜZELİM GÜLCEMİZİ ATEŞ ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞMAKTALAR ve ELLERİNDEN GELENİ ARKALARINA KOYMAYIP, VARSA GÜLCE HALKASINI KOPARMAYA, YOKSA, YENİ HALKA EKLENMEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ İFTİRAYI ATMAYA HAZIR BEKLEMEKTELER.
Hakikat bir güneştir ve balçıkla sıvanamaz!
GÜLCE, TÜRKÇE SEVDALISIDIR.
GÜLCE' nin YENİLİK ANLAYIŞINDA YIKICILIK DEĞİL GELİŞTİRME, AYDINLATMA, İLERİYE GÖTÜRME vardır.
GÜLCE TEMELSİZLİĞE ve KURALSIZLIĞA KARŞIDIR.
Bre Gafil !
Kimin gücü yeter ATASÖZLERİMİZİ ve DEYİMLERİMİZİ bozmaya?!
BİR MİLLETİN VİCDANI ve RUH KÖKÜNÜN ASIRLARI DELİP GELEN BİLLURLAŞMIŞ SONUÇLARIDIR ONLAR. Kİ GÜLCE' nin EN HASSAS OLDUĞU NOKTA DA İŞTE BU NOKTADIR.
Desem ki, "ufak tefek" sin daha. Ufak'ı anladık, peki "tefek" ne demek? kelime anlamını deyiver desem, mosmor olacaksın.
Bunları niye yazıyorum, yarın gideceğin o MALUM ZİHNİYETTEKİ KİŞİLERİN YANINDA, GÜLCECİLER ATA SÖZLERİNİ VE DEYİMLERİ DE DEĞİŞTİRİP YENİLEYECEKLERMİŞ DEMEMEN İÇİN YAZIYORUM. KORKULUR VALLA SENDEN VE O GİDECEĞİN MALUM KİŞİLERDEN. İKİ ELİNİZİN ON PARMAĞINDA ZİFT KARASI VAR. ZİNDAN KARASI DA YÜREĞİNİZDE NASIL OLSA.
BAK Bİ DAHA YAZIYORUM:
Gülce, TÜRKÇE SEVDALISIDIR.
Gülce, ATASÖZLERİ VE DEYİMLER BAŞTA, TÜRK HECE ŞİİRİNİN OLMAZSA OLMAZLARINA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKANLARIN MEYDANA GETİRDİĞİ BİR EDEBİYAT TOPLULUĞUDUR ve sen VE SEN, kaçmak için, KAYTARMAK ve KOPMAK İÇİN bu kavisi, bu kaygan kıvranışı sergiledin. Başka hiç bir sebebi yok. Zira, konu o değilken, yeri değilken, kimse ATASÖZLERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ GİBİ ZIRVA VE SAÇMA SÖZLER söylememişken, hele ki hele GÜLCE ile HİÇ Mİ HİÇ İLGİSİ YOKKEN, bir arkadaşımızın adının - şair adının yanında YENİ EDEBİ AKIM eklentisi var diye-GÜLCEYE SALDIRMAYA TEVESSÜL ETTİN.
Yazık!
Çok yazık!
GÜLCE ile HİÇ BİR BAĞI OLMAYAN bir kişinin ÖYKÜSÜ' nün altında bahane ile GÜLCE' ye SALDIRMIŞ OLMANI ASLA AFFETMEYECEĞİM, ASLA UNUTMAYACAĞIM.
*
Uğurlar olsun sana...
*
Şimdi gelelim ATA SÖZLERİMİZ -DEYİMLERİMİZ konusuna:
Evet;
Adı üstünde ATASÖZÜ... DEYİM...
ATASÖZÜNÜ bozan, değiştirmek isteyen KENDİ ATA'sını da inkâr etmiş olur. Bu asla mümkün değildir. Ata'sızlık köksüzlüktür.Tabiri caizse Ata'sı olmayana PİÇ, atalar sözü olmayana da HİÇ denir.
Deyimle atasözünü karıştırmamak lâzım.
Türk atasözleri, Dünyanın bütün milletlerinden ayrı ve muhteşem güzelliktedir. Atasözleri bir kişinin değil, bütün milletin ortak malıdır ve o milletin ortak düşünce ve dil zevkini yansıtır.
Mustafa CEYLAN
13/11/2011
**************
Bugün edebiyatdefteri.com sitesinde hiç ummadığım bir yerden ters ve buz gibi soğuk rüzgâr estiren bir delikanlıyla karşılaştım. Delikanlı, maşallah büyümüş, sağa sola lâf atar, hattâ ders verir duruma gelmiş, sakalları çıkmış fotoğrafıyla da gülümsüyordu. Zaman çabuk geçiyor... Büyüyor bebeler de farkına varamıyoruz. Fakat büyümek, bazılarında yaş'la olsa da maalesef akılla olmuyor işte. Konusuyla hiç bir ilgisi olmadığı halde, delikanlının saygısız ve atik kalemi saldırıya geçmiş, konuyu evirip çevirip GÜLCE' ye getirmiş, konunun muhatapları ve konu üzerinden GÜLCE'mize öfke saçmıştı. Doğrusu telâşını ve bizlerden kopma isteyişindeki çabayı anlayabilmiş değilim.
Fakat;
Bu tür çabaları sergileyenleri çok gördük, çok yaşadık biz. Bu sebeple de asla yadırgamadık.
Öyle kişilere şiiri, heceyi, sesi, kafiyeyi, kelimeyi taaa en başından alıp senelerce ders vere vere yetiştirdik ki, hiç bir zaman şahsî bir hırsımız ve talebimiz olmadığı halde, yetiştirdiğimiz kişiye (üstad)veya(kardeş) diyerek saygıda kusur dahi etmediğimiz halde; vakti dolanda, ayağına ve beyninin kıvrımlarına yad-yaban yılanların kuyrukları dolananda, bir anda ya isyân bayrağını çekmeye çalışan, önemli bir konuda sabırsızca davranıp, (büyüğüm, beni yetiştiren insan bu konuda ne diyecek bekleyelim)diyeceği yerde, ENANİYET GÖMLEĞİ' ni sırta takıp, kör bıçağını bileyip kendi ipini kendi çekiveriyor ya, beni kahreden de o işte...
Düne kadar "Hocam, hocam... Sen bilirsin... Büyüğümsün, abimsin, üstadım, ustamsın " diyen bir insanın bu kere "Mustafa, sen bilmiyorsun, doğrusu öyle değil, bana ne-sana ne" deyişi ile çok karşılaştık. edebiyatın "edep" den kaynaklandığını biliyoruz, biliyoruz da "edepsizlik" yapanları da sıkça uğurlar olduk son günlerde.
*
Bebeler yaban ellerde yad-yaban biberonlarla ve yaban sütlerle beslenmeye başladıysa, kopuş ve yıkımın temelleri atılmaya başlanmış demektir.
*
Bazıları kendini bir "şey"sanırken, bazıları da sanal dünyanın "aferin-yaşasın-al gülüm-ver gülüm" alkışlarına kanıp kendini iki "şey"sanarmış.
*
Neyse;
Konumuza gelelim.
Diyordu ki delikanlı,
(GÜLCE YENİ EDEBİ AKIM... Kuralsız diyordu. Kuralsız ama sitesinde 19 değişik kural var.) böyle diyordu.
Şaşırdım.
Belli ki, GÜLCE'yi anlayamamış. Zavallı!
GÜLCE KURALSIZ GİDİŞE DUR DİYEN, ŞİİR ADINA ŞİİRİ KATLEDENLERE MEYDAN OKUYAN, İNTERNETİN VERDİĞİ İMKANLARLA ŞİİR GÖKLERİMİZİN KARA BULUTLARLA DOLDURULMASINA İSYAN EDEN HAS ŞİİRİN-KALICI ŞİİRİN SEVDALILARININ OLUŞTURDUĞU BİR EDEBÎ TOPLULUĞUN ADIDIR.
Bunu yüzbin kere söyledik, yazdık.
Kendini iki "şey"sananlar elbette, bizim bugüne kadar bu yazdıklarımıza, söylediklerimize bakma gereği duymazlar. Öyle de olmuş.
Evet, GÜLCE YENİ ÇAĞIN YENİ EDEBİYAT AKIMIDIR AMMA KÖKLERİ ŞİİR TARİHİMİZİN MAZİSİNDE GÖVDESİ BUGÜNLERDE, DAL VE ÇİÇEKLERİ GELECEK ÇAĞLARDA OLAN YENİLİKÇİ BİR ŞİİR ANLAYIŞIDIR. HECE DE ARUZ DA SERBEST DE BİZİM. BU BİZİM OLAN DEĞERLERİ ASLA KAVGA ETTİRMEDEN, MAZİYİ VE ŞİİRİN, TÜRKÇEMİZİN TEMEL VE ÖZÜNÜ BOZMADAN, ONLARA KARŞI ÇIKMADAN, YIKMADAN; BULUNDUĞU NOKTALARDAN DAHA İLERİ NOKTALARA TAŞIMA VE BÖYLECE TÜRK ŞİİRİNİ DÜNYA ŞİİRİ ARASINDA HAK ETTİĞİ NOKTAYA ULAŞTIMA GAYRETİNDE BULUNAN, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERE, AYYILIDIZLI BAYRAĞA, ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLI ŞAİRLERİN OLUŞUMUDUR GÜLCE...
Bunu da defalarca yazdık, çizdik, söyledik.
Ama duymamış bizim arkadaş, okumamış bizi daha.
Şimdi ona ÜSTAD diyorlar ya, o gayri boy aynasına bakıp bakıp böbürlense yeridir. Sahte alkışlar ve geçici görüntülerin bittiği anda, ardından esen yalan rüzgârı kesildiği anda, çabuk yükselen tüy'ün yere düşüşü gibi düşmeyecek, sırtı uzanacak şiirin taş döşeli kaldırımlarına. Anlayacak bugünlerde yaptığı hatayı, kaçırdığı fırsatı ama iş işten geçmiş olacak.
Hiç ilgisi olmadığı halde, BİZİM YENİLİKÇİLİK ANLAYIŞIMIZI kulaktan dolma ve aleyhimizde YALANLARLA DUVAR ÖRMEYE ÇALIŞAN şiir sahtekârları ve statükocularının söylemleriyle sorgulamaya çalıştı delikanlı.
Bir daha söyleyelim.
GÜLCE KURALSIZLIĞI DEĞİL, KURALI; SANATSIZLIĞI DEĞİL EDEBÎ SANATLARI SAVUNAN BİR EDEBİYAT AKIMIDIR.
GÜLCENİN YENİLİK ANLAYIŞINDA KÖKÜ MÂZİDE OLAN ÂTİ ANLAYIŞI VARDIR.
GÜLCE, YAHYA KEMAL, NECİP FAZIL, ARİF NİHAT ASYA gibi ŞAİRLERİMİZİN BIRAKTIĞI KUTLU ŞİİR BAYRAĞINI AYNI ÇİZGİDE GELECEK YÜZYILLARA TAŞIMA TELAŞINDA OLAN BİR EDEBİYAT ANLAYIŞIDIR.
*
Gülce'nin MANİFESTO'sunu okumamış olanlara, âcilen okumalarını tavsiye ediyorum. Yoksa, boşu boşuna konuşuyor statükocular, yenilik düşmanları, çoğu kendini tekrar eden manzumecilerle anlamsızlar ve deli saçmalarını, zehirleri şiir diye sunanlar.
*
O çok bilmiş(!)Delikanlımız;
Öylesine acele ediyordu ki, sırf bizden-özellikle de benden-bağını koparabilmek için, GÜLCE' nin TÜRKÇE SEVDASINI bildiği halde, kendisine BAHANE uydurarak, konuyla ilgisi olmadığı halde, YENİLİK diyerek ATA SÖZLERİMİZİ VE DEYİMLERİMİZİ BOZACAK MIYIZ, EĞECEK MİYİZ? ÖYLEYSE BEN BUNA KARŞIYIM diyordu.
Kulağından tutup kara tahtaya çekesim geldi içimden.
Be hey gafil!!!
Bre haddini-hududunu aşan hormonlanmış yad-yaban biberonu emzirilmiş zavallı!!!
Sen ATASÖZÜ ve DEYİM arasındaki farkı bile bilmezsin. SUS!!! Desem, sesimi duymayacak. Hani şu kendilerini iki değil "üç şey" sanan ağabeylerinin sitelerinde ve kendi aralarında GÜLCE ALEYHİNDE OKUYUP ARAŞTIRMADAN KONUŞA KONUŞA, DEDİKODU YAPA YAPA ŞİŞİRDİKLERİ İFTİRA BALONLARINA İNANIR OLMUŞ.
Neymiş;
Bu çağda edebî akım mı olur? Bunlar da nerden çıktı? Bunlar şiirimizi-özellikle HECE ŞİİRİMİZİ -kalıp-kafiye-hece-parmak hesabını yıkıyor, alt üst ediyorlar, o halde bunlar millîci değiller, o halde bunlar değişikliği her alanda istiyorlar, bunlar dil düşmanları, Türkçe düşmanları; bunlar Ata sözlerini ve deyimleri dahi bozar, çarpıtırlar... İşte bu yalanlarla, bu İFTİRALARLA BİZİ, GÜZELİM GÜLCEMİZİ ATEŞ ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞMAKTALAR ve ELLERİNDEN GELENİ ARKALARINA KOYMAYIP, VARSA GÜLCE HALKASINI KOPARMAYA, YOKSA, YENİ HALKA EKLENMEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ İFTİRAYI ATMAYA HAZIR BEKLEMEKTELER.
Hakikat bir güneştir ve balçıkla sıvanamaz!
GÜLCE, TÜRKÇE SEVDALISIDIR.
GÜLCE' nin YENİLİK ANLAYIŞINDA YIKICILIK DEĞİL GELİŞTİRME, AYDINLATMA, İLERİYE GÖTÜRME vardır.
GÜLCE TEMELSİZLİĞE ve KURALSIZLIĞA KARŞIDIR.
Bre Gafil !
Kimin gücü yeter ATASÖZLERİMİZİ ve DEYİMLERİMİZİ bozmaya?!
BİR MİLLETİN VİCDANI ve RUH KÖKÜNÜN ASIRLARI DELİP GELEN BİLLURLAŞMIŞ SONUÇLARIDIR ONLAR. Kİ GÜLCE' nin EN HASSAS OLDUĞU NOKTA DA İŞTE BU NOKTADIR.
Desem ki, "ufak tefek" sin daha. Ufak'ı anladık, peki "tefek" ne demek? kelime anlamını deyiver desem, mosmor olacaksın.
Bunları niye yazıyorum, yarın gideceğin o MALUM ZİHNİYETTEKİ KİŞİLERİN YANINDA, GÜLCECİLER ATA SÖZLERİNİ VE DEYİMLERİ DE DEĞİŞTİRİP YENİLEYECEKLERMİŞ DEMEMEN İÇİN YAZIYORUM. KORKULUR VALLA SENDEN VE O GİDECEĞİN MALUM KİŞİLERDEN. İKİ ELİNİZİN ON PARMAĞINDA ZİFT KARASI VAR. ZİNDAN KARASI DA YÜREĞİNİZDE NASIL OLSA.
BAK Bİ DAHA YAZIYORUM:
Gülce, TÜRKÇE SEVDALISIDIR.
Gülce, ATASÖZLERİ VE DEYİMLER BAŞTA, TÜRK HECE ŞİİRİNİN OLMAZSA OLMAZLARINA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKANLARIN MEYDANA GETİRDİĞİ BİR EDEBİYAT TOPLULUĞUDUR ve sen VE SEN, kaçmak için, KAYTARMAK ve KOPMAK İÇİN bu kavisi, bu kaygan kıvranışı sergiledin. Başka hiç bir sebebi yok. Zira, konu o değilken, yeri değilken, kimse ATASÖZLERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ GİBİ ZIRVA VE SAÇMA SÖZLER söylememişken, hele ki hele GÜLCE ile HİÇ Mİ HİÇ İLGİSİ YOKKEN, bir arkadaşımızın adının - şair adının yanında YENİ EDEBİ AKIM eklentisi var diye-GÜLCEYE SALDIRMAYA TEVESSÜL ETTİN.
Yazık!
Çok yazık!
GÜLCE ile HİÇ BİR BAĞI OLMAYAN bir kişinin ÖYKÜSÜ' nün altında bahane ile GÜLCE' ye SALDIRMIŞ OLMANI ASLA AFFETMEYECEĞİM, ASLA UNUTMAYACAĞIM.
*
Uğurlar olsun sana...
*
Şimdi gelelim ATA SÖZLERİMİZ -DEYİMLERİMİZ konusuna:
Evet;
Adı üstünde ATASÖZÜ... DEYİM...
ATASÖZÜNÜ bozan, değiştirmek isteyen KENDİ ATA'sını da inkâr etmiş olur. Bu asla mümkün değildir. Ata'sızlık köksüzlüktür.Tabiri caizse Ata'sı olmayana PİÇ, atalar sözü olmayana da HİÇ denir.
Deyimle atasözünü karıştırmamak lâzım.
Türk atasözleri, Dünyanın bütün milletlerinden ayrı ve muhteşem güzelliktedir. Atasözleri bir kişinin değil, bütün milletin ortak malıdır ve o milletin ortak düşünce ve dil zevkini yansıtır.