11/02/2015, 16:37
Arzu Subakan Kabukcu’nun bir Şiiri üstüne
Mustafa CEYLAN
06.03.2013
**************
YAR
Sen gittin gideli yüzüm gülmedi
Ayrılık hasretin öncüsü mü yar
Ağladım sızladım duyan olmadı
Yokluğun ömrümün sancısı mı yar
... .
Unutmak isterken kor gibi yandım
Yürekten sevenler hiç gitmez sandım
Sabırla bekledim sana inandım
Yalnızlık gönlümün hancısı mı yar
.
Tanrının verdiği en büyük dertsen
Özünde yalansız çıkarsız mertsen
Kapatsan perdeyi güneşi örtsen
Gözlerin kalbimin incisi mi yar
.
Sözlerin tükense hecen ne olur
Gündüzün kararsa gecen ne olur
Ansızın karşıma geçsen ne olur
Ümitler insanın goncası mı yar
Arzu Subakan KABUKÇU
madem buradayım bende yorumlarınızı bekliyorum ...daim sevgim ve saygımla
**************************
Mustafa Ceylan
6+5=11 in sorgulama uyaklı bir "koşma" türü... Soruyu teşkil eden uyak-ayak mısrında "soru işareti" konmamış önemsiz demiyellim, bazen bir işaret çok şeyi değiştirebilir...Uyaklar(öncüsü-sancısı-hancısı-incisi-goncası)olup, mı-mi olur?Redifi ile bütünleşmiş. Şiirde ANLAM KAYMASI olmadan, sözün doğru-etkili kullanımı önemlidir.
(Sen gittin gideli yüzüm gülmedi
Ayrılık hasretin öncüsü mü yar
Ağladım sızladım duyan olmadı
Yokluğun ömrümün sancısı mı yar
...Dörtlüğünün ilk iki mısraı ile son iki mısraına bakıyorum. Burada malumu ilân var. Hasret ayrılığın uzaması ile gerçekleşir. Suyun akışı neyse, onun gibi gayet tabii, olağan bir sonuçtur...Sevdiğinden ayrılan insanın yüzünün gülmemesi de gayet normaldir. Ben en çok, İZ BIRAKAN, BİRAZ BENİ SARSAN-DERİNDEN ETKİLEYEN şiirlere bayılırım. Şahsen SU AKIYOR, AYRILAN ÜZÜLÜR, AYRILDIM HASRET KALDIM, AĞLADIM demek normal bir SÖYLEMdir. ŞİİRİN DİLİ biraz daha farklı olmalı, biraz daha kanatmalı, biraz daha derine dalmalı diyorum. KOLAYCA söyleyivermiş şairimiz, ŞİİR BÜTÜNÜYLE, baştan sona AKIŞI İTİBARİYLE de öyle, olağan, kendi seyrinde. BAŞARILI ŞİİR ise, üzerinde ÇABA SARFEDİLEN-DEMLENİLEN ŞİİRDİR. Bu tür NORMAL HECE ŞİİRLERİni günümüz İNTERNET DÜNYASI'nda çokça okumaktayız. Çoğunluğu da hep AŞK üstüne, yâre çağrı şeklindedir. ÖNCE UYAK-AYAK MISRASI-hatta önce REDİF ardına KAFİYE, SONRA, bunları kendi aralarında (öncü-inci-hancı-sancı vb)uyağı ile redif arkası yaslamalar, ardından 4.mısra ile 3. mısra arasında sığ ve yapay dahi olsa az-biraz BAĞ, sonra doldur öteki mısraları parmak hesabıyla... Şahsen bu tür HECE ŞİİRİ yazılmasını kabul edemiyorum. Çoğunda da KARACOĞLAN-KÖROĞLU VB ozanlarımızın asırlarca kullandığı REDİFLER VE KAFİYELERle hem de. GÜNÜMÜZ HECE ŞİİRİ, bir başka olmalı? Daha etkili, daha derin ve daha anlamlı olmalı. ORJİNAL OLMALI. ŞİİR, SÖYLENMEMİŞİ SÖYLEME SANATIDIR. DİVAN EDEBİYATININ mazmunları ile yazılmış öylesine MUHTEŞEM ayrılık-sevda şiirleri var ki, günümüz hececi aşk şiiri-koşma yazanlar o şiirlerin daha yanına bile yaklaşamamışlardır. Cemal Safi- "Ya evde yoksan, sürgün sayılır"; Karakoç-"Mihriban" gibi zirvelerin kıyıcığına bile varamamış şiirlerin şairiyiz , ben buna üzülüyorum. Bunları derken sanki ben iyi miyim? Ben de sizden kötü sayılırım. Ama bir hakikat bu maalesef...
--------------------------------
Mustafa Ceylan
TANRI'NIN VERDİĞİ EN BÜYÜK DERTSEN diye insan sevdiğine hitap eder mi? Şahsen ben etmezdim. Evet KADER anlayışımızda hayır da şer de O'ndandır. Fakat,mesele yâr denildi mi, YARADAN'ın CEZACI sıfatı değil de, HEDİYECİ sıfatını, muhabbet-mahbub-yol arkadaşı- sevgi SIFATINI düşlemek ve resmetmeye çalışmak gerekmez mi? Yâr DERT olmamalı. AYRILIK zaten ÖLÜMDEN ELLİ GRAM AĞIR GELEN bir derttir. Yârden ayrılmış kişi, ona hasret kişi YÂRİ DERT OLARAK düşünmez. Sonra gene aynı kıtada,DERTSEN e kafiye olsun diye ÖZÜNDE YALANSIZ-ÇIKARSIZ MERTSEN mısraı da hakeza sevgi-aşk-yâr-özlem temasına uygun düşmez diyorum. Sevgi YALAN VE ÇIKAR ÜSTÜNE İNŞAA EDİLEMEZ Kİ ZATEN.
--------------------------------------------------
Mustafa Ceylan
Bir hususu daha dile getirmek isterim. O da (GİBİ) kelimesidir. GİBİ-KADAR-DEK-MİSAL-BENZER vb kelimeleri genç şairlerimize hep yasaklamışımdır. Neden mi? Anlatayım : Şiirde ETKİLİ SÖZ BİR BAŞKASINA BENZEYEREK zor oluşur. Başkası etkiliyse, ona benzemek onun tıpkısı olamaz. UNUTMAK İSTERKEN KOR GİBİ YANDIM diyen mısraı KOR GİBİ yerine GİBİ OLACAĞINA ŞAİRİN KENDİSİ KOR OLUP YANSA daha iyi, daha etkili olmaz mı? Gözlerimden sel gibi yaş aktı, demek yerine gözlerimden seller boşaldı demek daha doğru değilm midir? HECE ŞİİRİ, ŞAİRİN ÇOK DAR VE KISITLI ALANDA KELİMELERLE MUHTEŞEM DANSIN YAPILMASIDIR.Her şiir KENDİ İÇİNDE KENDİ MÜZİKALİTESİNİ TAŞIR. Sizin dansınız ve müziğiniz başkasından farklı olmalı. izleyenler, okuyanlar hah işte bu ŞAİRİMİZ ARZU'dur demeli... o sebeple GİBİ-MİSAL_DEK-KADAR kelimelerini kullanmak yerine, DİREKT olarak kelminein kendisine GÖREV YÜKLEMELİSİNİZ. Filancaya, ötekine benzemeden kendisi olmalı. iNANIYORUM Kİ, SİZDEN ÇOK DAHA BAŞARILI VE MÜKEMMEL ŞİİRLER okuyacağız. Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım...
Mustafa CEYLAN
06.03.2013
**************
YAR
Sen gittin gideli yüzüm gülmedi
Ayrılık hasretin öncüsü mü yar
Ağladım sızladım duyan olmadı
Yokluğun ömrümün sancısı mı yar
... .
Unutmak isterken kor gibi yandım
Yürekten sevenler hiç gitmez sandım
Sabırla bekledim sana inandım
Yalnızlık gönlümün hancısı mı yar
.
Tanrının verdiği en büyük dertsen
Özünde yalansız çıkarsız mertsen
Kapatsan perdeyi güneşi örtsen
Gözlerin kalbimin incisi mi yar
.
Sözlerin tükense hecen ne olur
Gündüzün kararsa gecen ne olur
Ansızın karşıma geçsen ne olur
Ümitler insanın goncası mı yar
Arzu Subakan KABUKÇU
madem buradayım bende yorumlarınızı bekliyorum ...daim sevgim ve saygımla
**************************
Mustafa Ceylan
6+5=11 in sorgulama uyaklı bir "koşma" türü... Soruyu teşkil eden uyak-ayak mısrında "soru işareti" konmamış önemsiz demiyellim, bazen bir işaret çok şeyi değiştirebilir...Uyaklar(öncüsü-sancısı-hancısı-incisi-goncası)olup, mı-mi olur?Redifi ile bütünleşmiş. Şiirde ANLAM KAYMASI olmadan, sözün doğru-etkili kullanımı önemlidir.
(Sen gittin gideli yüzüm gülmedi
Ayrılık hasretin öncüsü mü yar
Ağladım sızladım duyan olmadı
Yokluğun ömrümün sancısı mı yar
...Dörtlüğünün ilk iki mısraı ile son iki mısraına bakıyorum. Burada malumu ilân var. Hasret ayrılığın uzaması ile gerçekleşir. Suyun akışı neyse, onun gibi gayet tabii, olağan bir sonuçtur...Sevdiğinden ayrılan insanın yüzünün gülmemesi de gayet normaldir. Ben en çok, İZ BIRAKAN, BİRAZ BENİ SARSAN-DERİNDEN ETKİLEYEN şiirlere bayılırım. Şahsen SU AKIYOR, AYRILAN ÜZÜLÜR, AYRILDIM HASRET KALDIM, AĞLADIM demek normal bir SÖYLEMdir. ŞİİRİN DİLİ biraz daha farklı olmalı, biraz daha kanatmalı, biraz daha derine dalmalı diyorum. KOLAYCA söyleyivermiş şairimiz, ŞİİR BÜTÜNÜYLE, baştan sona AKIŞI İTİBARİYLE de öyle, olağan, kendi seyrinde. BAŞARILI ŞİİR ise, üzerinde ÇABA SARFEDİLEN-DEMLENİLEN ŞİİRDİR. Bu tür NORMAL HECE ŞİİRLERİni günümüz İNTERNET DÜNYASI'nda çokça okumaktayız. Çoğunluğu da hep AŞK üstüne, yâre çağrı şeklindedir. ÖNCE UYAK-AYAK MISRASI-hatta önce REDİF ardına KAFİYE, SONRA, bunları kendi aralarında (öncü-inci-hancı-sancı vb)uyağı ile redif arkası yaslamalar, ardından 4.mısra ile 3. mısra arasında sığ ve yapay dahi olsa az-biraz BAĞ, sonra doldur öteki mısraları parmak hesabıyla... Şahsen bu tür HECE ŞİİRİ yazılmasını kabul edemiyorum. Çoğunda da KARACOĞLAN-KÖROĞLU VB ozanlarımızın asırlarca kullandığı REDİFLER VE KAFİYELERle hem de. GÜNÜMÜZ HECE ŞİİRİ, bir başka olmalı? Daha etkili, daha derin ve daha anlamlı olmalı. ORJİNAL OLMALI. ŞİİR, SÖYLENMEMİŞİ SÖYLEME SANATIDIR. DİVAN EDEBİYATININ mazmunları ile yazılmış öylesine MUHTEŞEM ayrılık-sevda şiirleri var ki, günümüz hececi aşk şiiri-koşma yazanlar o şiirlerin daha yanına bile yaklaşamamışlardır. Cemal Safi- "Ya evde yoksan, sürgün sayılır"; Karakoç-"Mihriban" gibi zirvelerin kıyıcığına bile varamamış şiirlerin şairiyiz , ben buna üzülüyorum. Bunları derken sanki ben iyi miyim? Ben de sizden kötü sayılırım. Ama bir hakikat bu maalesef...
--------------------------------
Mustafa Ceylan
TANRI'NIN VERDİĞİ EN BÜYÜK DERTSEN diye insan sevdiğine hitap eder mi? Şahsen ben etmezdim. Evet KADER anlayışımızda hayır da şer de O'ndandır. Fakat,mesele yâr denildi mi, YARADAN'ın CEZACI sıfatı değil de, HEDİYECİ sıfatını, muhabbet-mahbub-yol arkadaşı- sevgi SIFATINI düşlemek ve resmetmeye çalışmak gerekmez mi? Yâr DERT olmamalı. AYRILIK zaten ÖLÜMDEN ELLİ GRAM AĞIR GELEN bir derttir. Yârden ayrılmış kişi, ona hasret kişi YÂRİ DERT OLARAK düşünmez. Sonra gene aynı kıtada,DERTSEN e kafiye olsun diye ÖZÜNDE YALANSIZ-ÇIKARSIZ MERTSEN mısraı da hakeza sevgi-aşk-yâr-özlem temasına uygun düşmez diyorum. Sevgi YALAN VE ÇIKAR ÜSTÜNE İNŞAA EDİLEMEZ Kİ ZATEN.
--------------------------------------------------
Mustafa Ceylan
Bir hususu daha dile getirmek isterim. O da (GİBİ) kelimesidir. GİBİ-KADAR-DEK-MİSAL-BENZER vb kelimeleri genç şairlerimize hep yasaklamışımdır. Neden mi? Anlatayım : Şiirde ETKİLİ SÖZ BİR BAŞKASINA BENZEYEREK zor oluşur. Başkası etkiliyse, ona benzemek onun tıpkısı olamaz. UNUTMAK İSTERKEN KOR GİBİ YANDIM diyen mısraı KOR GİBİ yerine GİBİ OLACAĞINA ŞAİRİN KENDİSİ KOR OLUP YANSA daha iyi, daha etkili olmaz mı? Gözlerimden sel gibi yaş aktı, demek yerine gözlerimden seller boşaldı demek daha doğru değilm midir? HECE ŞİİRİ, ŞAİRİN ÇOK DAR VE KISITLI ALANDA KELİMELERLE MUHTEŞEM DANSIN YAPILMASIDIR.Her şiir KENDİ İÇİNDE KENDİ MÜZİKALİTESİNİ TAŞIR. Sizin dansınız ve müziğiniz başkasından farklı olmalı. izleyenler, okuyanlar hah işte bu ŞAİRİMİZ ARZU'dur demeli... o sebeple GİBİ-MİSAL_DEK-KADAR kelimelerini kullanmak yerine, DİREKT olarak kelminein kendisine GÖREV YÜKLEMELİSİNİZ. Filancaya, ötekine benzemeden kendisi olmalı. iNANIYORUM Kİ, SİZDEN ÇOK DAHA BAŞARILI VE MÜKEMMEL ŞİİRLER okuyacağız. Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım...