ein Bild ein Bild
Sitemize Hoşgeldiniz, Ziyaretçi! Giriş Yap Kayıt Ol


Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Tahir Kutsi MAKAL’ın “AŞIK VEYSEL” Kitabı (3)
#1
Tahir Kutsi MAKAL’ın “AŞIK VEYSEL” Kitabı (3)
Mustafa CEYLAN
****************


“İçe Dönük Nakışlar” başlığı altında Veysel’in Esma ile evlenişi ele alınmaktadır. 


“Sivas İllerinde Zilim Çalınır” başlığı altında, 1931 yılında Sivas’ta Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürütürken Ahmet Kutsi Tecer’in Veysel’i keşfedişi anlatılmaktadır. 

“Atanın Arattığı Adam” başlığı altında, 1956 yılında Veysel’in Denizli’ye geldiği ve Tahir Kutsi’nin Denizli Gazetesinde onu anlatan bir yazı yazdığı belirtilmektedir. Veysel’le yaptığı sohbetten anektodlar aktaran Tahir Kutsi, beşyüz kâğıt vererek yapımına yardım ettiği Kızılırmak üzerindeki Kaplan Deresi’ndeki köprünün üç ay içinde yanması üzerine gülen sazının nasıl hıçkırıklarla ağladığını söyledikten sonra, “Bütünüyle halk çocuğu Aşık Veysel, Köyün içinden çıkmış, köylünün derdini, davasını dile getirmiş. Köylünün sesi olmuştur.” Demektedir. 

Veysel’le yaptığı sohbette Büyük Atatürk’ün Veysel’i Ankara radyosunda dinledikten sonra, görmek, konuşmak için yanına çağırdığını, ancak, Veysel’in sabaha kadar yeyip içip söylediği bir kapıcı evinde olması nedeniyle Ata’yı göremediği anlatılmaktadır. Ve Veysel’in bu olay nedeniyle ağladığını yanıp tutuştuğunu söylemektedir. 

“Aşk Yüzünden Deli Divane” başlığı altında “Aşk adamı deli eder, diye bir söz var. Deli eder de uzun yolların kulu eder. Isfahan’dan çıkıp da Nemrutların başına varan yanık Kerem ne güne misâl? Nice diyar gezip dağı taşı delen Ferhat, Zühre için demir asa, demir çarık Aşık Tahir, sonunda Mahmihri’nin dizine yatan Hurşit, Arzu’ya olan arzusunu yıllarca geliştiren Kamber ne güne misâl? Veysel de bugüne misâl. Aşk yüzünden deli divane, aşk yüzünden han odalarının, uzun yolların yardımcılı yolcusu… 

Önce samimi arkadaşı İbrahim (Küçük Veysel) vardı yanında, şimdi oğlu Ahmet Şatıroğlu. Ahmet gören gözü Veysel’in “Gerçek rehber Allah’ın izniyle” dedikten sonra Veysel’le hasbihalini anlatır kıymetli yazarımız.. 

Ardından, Veysel’in ilk eşi Esma’nın kaçışı, tek yavrusunun ölüşü ve onlardan sonra da annesi ile babasının rahmete kavuşması nedeniyle, acılara garkolduğunu ifade eder. Veysel’in bu acılarını dindirebilmek için yakın köylere gidip dolaşmak istediğini belirtir.”irade, dümen aşkın elinde şimdi, kurtuluş yok yollara dökülmek gerek. Yine de yola çıkaran Deli Süleyman şimdi. Ve küçük Veysel ve Hüseyin… 

'Yurdu karış, karış dolaşıyor Veysel. Adı saygı uyandıran, adı duyanı sevgilerle titreten, seven ve sevilen Veysel bütün Türkiye’de Radyoda kendisine özgü melodisi ve söz tekniği, samimi, yanık kalbinin derinliklerinden gelen sese, en basitinden en yüksek tabakasına kadar halkı kendine bağlamış. Geziyor Veysel, arıyor Veysel, arıyor Veysel özlediği güzeli arıyor, her sanatçı gibi güzellikleri arıyor.'şeklinde duygularını seslendiriyor. 

'Yüce Yürekli Halk Çocuğu' başlığı altında Tahir Kutsi, 'Aşık Veysel halk şiirini sevdiren adamdır. Kendine has deyişi, karakteristik sesi ile, kendisine ve daha önceki halk şairlerine ait şiirleri radyolarda okuya,okuya, bıkkınlık veren şehirli edebiyatını yenmiştir. Şimdi Aşık Veysel’in tezenesini vuruşunu tanımayan, sesini kulak vermeyen yok gibidir. 
 
Cevapla
  


Foruma Git:


Konuyu Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi

Android Haberler | Ansansanat | Borsa Yorumla | Gülce Edebiyat | Türkçe Dersi