12/02/2015, 20:37
ÜMİD HARUN VE ŞİİR DÜNYASI (1)
MUSTAFA CEYLAN
******************
“İnsanın konuşmasıyla başlayan düşünce hayatında ilk sanat eylemi ses’in söze dönüşmesi sonucu şiir oluşmuştur. Dansla birlikte unutmayalım ki yazının bulunuşundan önce de şiir söyleniyordu. Nasıl ki taş üstüne kazınan çizgilerden resim sanatı doğmuştur. Plastik sanatların önü açılmışsa sesin söze dönüşmesi de şiirin başlangıcı olmuştur. Edebiyat şiirle başlar Yaradan’ın varlığına ve birliğine inanan insan O’na şiirler söylemek suretiyle şükretmek ihtiyacı duyar. Sesin ve hareketin musiki ile şekillenmesi gücünü bizi var edene inanmaktan alır ve ilham inanmamızın sonucudur. Şunu da hatırlayalım her şiir düşünceyi aşan hayalin ön plana çıktığı sağlam bir duyuş temeli üzerinde yükselir. Sözlerinizi bir ölçüye uymak suretiyle veya serbestçe biçimlendiren duyuş ve sezgilerimizdir ”.
ŞİİRLER YAZACAĞIM
Şiirler yazacağım
Senin için sevgilim
Bol bol hüzün olan geçmişten
Ümitle baktığım geleceğe
Şiirler yazacağım
İçinde kara sevda olan kara gözlerine
Akşamın alaca karanlığından başlayıp
Sabahın seherlerine kadar beklediğim
Senin için şiirler yazacağım
Bugün ayrılık varsa
Böyle kalacak değil ya
Değişecek durumlar yavaş yavaş
Sevinelim sevgilim
Tebessüm edelim
Şiirler yazacağım senin için
içinde coşkun ırmakları taşıyan
kuruyan toprakları sulayan
toprağın bağrına atılan tohumları yeşerten
kalpten sözlerimle taa sinemden gelen
umut olan sevgi olan
sevda yollarını bulan şiirler yazacağım
Ümit Harun
Ümit Harun şiir dünyamızda parlayan bir yıldız kendi şiir dünyasını sade yalın yapmacıksız:içten ve samimi söylemlerle dokuyan bir şair «şiirler yazacağım / senin için sevgilim derken arayışını tamamladığını ayrılığın bir gün mutlaka biteceğini durumların yavaş yavaş değişeceğini ve tebessüm dolu sevgilerin yaşayacağını söylemektedir.sevda yıllarında arayış kadar acı olan elem ve çığlık dolu bir başka dönem yoktur. Arayış kuru toprağı sulamak atılan tohumu yaprağa – çiçeğe dönüştürmek içindir. Arayış beklemek yolda inim inim inlemek çile çekmek yüreği içten arıtmaktır.
Ümit Harun’un arayışı gölgeler ve laca karanlıkta başlar ve gül rengini alan güneşin gülümsemesinde son bulur. O gecenin koynunda Ahmet haşimce sözcükle resim yapan bir ustadır.
DERKİ:
Söylemeliyim yüzün ay şavkından alır rengini
Eser rüzgar hafif hafif ve deli
Neyin arayışı
Aslında ben şair değilim
Gölgeler ve çiçekler nedir bilmezdim
Renkler çok uzaklardaydı
Gece gelirdi aklıma
Sonra birde gülü öğrendim
Ödünç gözlerimi al benden
Akşamları bulutlarla ağlamak için
Melal gelir sesin geceden.
*
GÖNÜLDEN ÖTELERE GÜLE DOĞRU
Sana gelirsem
Gecenin en zifiri karanlığında gelmeliyim
Göz gözü görmemeli
Dilimde şiirim gönülden söylemeliyim
Farksızdır çıplak ayak sesinden
Gecenin gizemli gelişi
Sessizce aldığı yüreğini senden
Bir çiçeğin açışı gibi
Gece umudu ötesi semalardan
……………………….
Gök yüzü esmeri ve mavili olmalı
Camlara vurmalı kurşuni silüetin
Ufukta kızlıklar hüznü çağrıştırmalı
Bir ben olmalıyım sokaklarda birde sevgin
Sesimden değil alnımdan tanı malısın beni
Bitirir gece tutulmuş nefesi
Minarelerden ses yükseldiği anda
Bir gül gibi düşmeliyim kapına
Eşya ve ses hafiften uyanmalı
Gül ebediyen böylece kalmalı
“Sana gelirken”
MUSTAFA CEYLAN
******************
“İnsanın konuşmasıyla başlayan düşünce hayatında ilk sanat eylemi ses’in söze dönüşmesi sonucu şiir oluşmuştur. Dansla birlikte unutmayalım ki yazının bulunuşundan önce de şiir söyleniyordu. Nasıl ki taş üstüne kazınan çizgilerden resim sanatı doğmuştur. Plastik sanatların önü açılmışsa sesin söze dönüşmesi de şiirin başlangıcı olmuştur. Edebiyat şiirle başlar Yaradan’ın varlığına ve birliğine inanan insan O’na şiirler söylemek suretiyle şükretmek ihtiyacı duyar. Sesin ve hareketin musiki ile şekillenmesi gücünü bizi var edene inanmaktan alır ve ilham inanmamızın sonucudur. Şunu da hatırlayalım her şiir düşünceyi aşan hayalin ön plana çıktığı sağlam bir duyuş temeli üzerinde yükselir. Sözlerinizi bir ölçüye uymak suretiyle veya serbestçe biçimlendiren duyuş ve sezgilerimizdir ”.
ŞİİRLER YAZACAĞIM
Şiirler yazacağım
Senin için sevgilim
Bol bol hüzün olan geçmişten
Ümitle baktığım geleceğe
Şiirler yazacağım
İçinde kara sevda olan kara gözlerine
Akşamın alaca karanlığından başlayıp
Sabahın seherlerine kadar beklediğim
Senin için şiirler yazacağım
Bugün ayrılık varsa
Böyle kalacak değil ya
Değişecek durumlar yavaş yavaş
Sevinelim sevgilim
Tebessüm edelim
Şiirler yazacağım senin için
içinde coşkun ırmakları taşıyan
kuruyan toprakları sulayan
toprağın bağrına atılan tohumları yeşerten
kalpten sözlerimle taa sinemden gelen
umut olan sevgi olan
sevda yollarını bulan şiirler yazacağım
Ümit Harun
Ümit Harun şiir dünyamızda parlayan bir yıldız kendi şiir dünyasını sade yalın yapmacıksız:içten ve samimi söylemlerle dokuyan bir şair «şiirler yazacağım / senin için sevgilim derken arayışını tamamladığını ayrılığın bir gün mutlaka biteceğini durumların yavaş yavaş değişeceğini ve tebessüm dolu sevgilerin yaşayacağını söylemektedir.sevda yıllarında arayış kadar acı olan elem ve çığlık dolu bir başka dönem yoktur. Arayış kuru toprağı sulamak atılan tohumu yaprağa – çiçeğe dönüştürmek içindir. Arayış beklemek yolda inim inim inlemek çile çekmek yüreği içten arıtmaktır.
Ümit Harun’un arayışı gölgeler ve laca karanlıkta başlar ve gül rengini alan güneşin gülümsemesinde son bulur. O gecenin koynunda Ahmet haşimce sözcükle resim yapan bir ustadır.
DERKİ:
Söylemeliyim yüzün ay şavkından alır rengini
Eser rüzgar hafif hafif ve deli
Neyin arayışı
Aslında ben şair değilim
Gölgeler ve çiçekler nedir bilmezdim
Renkler çok uzaklardaydı
Gece gelirdi aklıma
Sonra birde gülü öğrendim
Ödünç gözlerimi al benden
Akşamları bulutlarla ağlamak için
Melal gelir sesin geceden.
*
GÖNÜLDEN ÖTELERE GÜLE DOĞRU
Sana gelirsem
Gecenin en zifiri karanlığında gelmeliyim
Göz gözü görmemeli
Dilimde şiirim gönülden söylemeliyim
Farksızdır çıplak ayak sesinden
Gecenin gizemli gelişi
Sessizce aldığı yüreğini senden
Bir çiçeğin açışı gibi
Gece umudu ötesi semalardan
……………………….
Gök yüzü esmeri ve mavili olmalı
Camlara vurmalı kurşuni silüetin
Ufukta kızlıklar hüznü çağrıştırmalı
Bir ben olmalıyım sokaklarda birde sevgin
Sesimden değil alnımdan tanı malısın beni
Bitirir gece tutulmuş nefesi
Minarelerden ses yükseldiği anda
Bir gül gibi düşmeliyim kapına
Eşya ve ses hafiften uyanmalı
Gül ebediyen böylece kalmalı
“Sana gelirken”