![[Resim: 140320141240171781366_2.jpg]](http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/140320141240171781366_2.jpg)
ŞAH-I SÜLEYMAN SORGUSU (GÜLCE-Gülistan)
Tanrım nerden çıktı bu uğursuz eşkiyâlar?
Oturmuş ağıt düzer sanki Müslümanımız..
Ölüm bulutlarının hüzün kokan nefesi
Ve buğulanmış erik gözlü âsumanımız
Fırat'ın ateşinde serinlemiş su sesi
Ayazında gecenin göğü yakan duamız
Anadolu bakışlı şırıltıyla uyurken
Taşınsın mı istedi şah-ı Süleyman'ımız?
Nedendir be, ey sultanım ah neden?
Nasıl, böyle; bayrak iner zirveden?!
.........Bu iklim, oyundur; ne sandın ki sen?
Altaylar'dan Tuna'ya bizdik mührünü vuran
Sindik mi, silindik mi; yetmez mi fermanımız?
En çağdaş aynaların yalan söylerken dili
Ekranlardan yansısın dizdeki dermanımız
Ağdalaşsın Şubatlar, ağzımda acı türkü
Bencillik kavgasıyla dönüyor kirmanımız
Yazık vallahi yazık; yok izahı olanın
Kırılmış umut dalı, sancılı her yanımız
Nedendir be, ey ceylanım ah neden?
Günün geçmiyor bak, kederlenmeden...
.........Dönen döngü : Yap boz; ne sandın ki sen?
Mustafa CEYLAN
(Hece:7+7)
(Aruz: Fe'ûlün / fe'ûlün / fe'ûlün / fe'ûl)