Anılar Koridoru
YAKUP KADRİYLE YAPILAN BİR RÖPORTAJ
Ahmet TUFAN ŞENTÜRK
YAKUP KADRİYLE YAPILAN BİR RÖPORTAJ
"Başkent Ankara" adıyla. İsmet Üstek tarafından bir dergi çıkartılıyordu. İsmet benden rica etti.
- "Yakup Kadri ile bir röportaj yapabilir misin ağabey?" dedi.
Yakııp Kadri Karaosmanoğlu’nu o yılların ünlü Ankara Palasında buldum, randevu aldım.
Röportaj soruları arasında:
Dil karmaşası ve Türk şiirinde Yahya Kemal'in yeri diye iki güncel soru da vardı.
Üstada:
- "Nurullah Ataç’ın uydurduğu kelimelerle şiir yazılabilir mi?" diye sordum. Bana verdiği cevap ilginçti:
- "Şiddetli yağmurlardan ve doludan sonra oluşan bulanık sel suyunu mu içersin, yoksa yağmurdan, doludan gelen temiz suyu mu içersin?.. Bırak dalgalansın... Bu dilde bir yeniliktir. Dilde bir canlılıktır; bize kalan kelimeler yetişir", cevabını verdi.
- Yahya Kemal Beyatlı üzerine sorduğum soruya ise:
- "Yahya Kemal, köprünün baş tarafındaydı; köprü geçildi, Yahya Kemal köprünün öbür yakasında kaldı." cevabını verdi.
Ayrıca. Türk şiiri için şöyle bir tespitte bulundu:
- "En güzel Türk şiiri, dil bilmeyen Anadolu’nun öz evlatlarından yetişen şairler tarafından yazılacaktır.
Bu gün yazılan şiirlerin birçoklarında Batı etkisi hakim olduğundan, ben, bunları gerçek Türk şiiri olarak kabul etmiyorum." dedi.
Bu konuşma yapılırken. Yakup Kadri’nin yanında birkaç hanım olduğu halde: ben kendisine kağıtları imzalattım.
Yanından ayrılırken, röportaj metnini daktilo edip tekrar kendisine getirmemi istedi.
Metni daktilo edip yanına gittiğini zaman:
- "Oğlum. Yahya Kemal, benim can ciğer dostumdur. Nurullah Ataç can dostumdur.
Sen onlarla beni düşman mı edeceksin; bunları ben sana yazasın diye söylemedim."
deyip yapılan konuşmanın büyük bir kısmını metinden çıkardı.
Böylece, yukarıdaki değerlendirmeler olmadan, konuşma yayımlanmış oldu.
Ahmet TUFAN ŞENTÜRK